O askerin üniformasında, sonradan hayatımı boydan boya çizecek, haki bir bıçağın bilenmeye başladığını nerdden bilecektim? Çiş kokusu hoş bir kokuydu, haki tuhaf bir renkti. Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.
Oysa o sabahtan önce ben, henüz ruhubütün bir Yusuf'tum...