Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Çok Sevgili Aliye, Sana neler yazayım ki sen neşe içinde yüzesin.Ben neşe senden öğreneceğim.Hayat ve felaketler beni o kadar gülmekten ve neşeden uzaklaştırdı ki kendimi,senin getirdiğin bu saadet dünyası içinde bile şaşkınlıktan kurtaramıyorum.O kadar talihini karina uğramışım ki hayatta bana da mesut olmak nasip olabileceğine inanamayacağım geliyor.Evde iki resmini de karşıma alarak saatlerce bakıyorum ve saadet beni adeta sarhoş ediyor.Sevinçten ağlamak istiyorum.Ben Son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş,kendimi gülen,oynayan hayattan ayırarak bir kaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum.Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi,kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.Ben bu kadar bol hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim.Simdi ömrümün tek gayesi var:bir gün evvel sana kavuşmak,seni kollarımın arasına almak,güzel, temiz yüzüne saatlerce,senelerce hiç doymadan bakmak.Ancak o zaman tam neşeli,senin istediğin gibi neşeli olabileceğim.Senden ayrı,senden uzak bulunurken benden nasıl neşeli şeyler istiyorsun?
Kendi kendine çizgiler çekmeyi pek sever insan. Bu çizgiler duracağı yeri bildirir, gideceği mesafeyi ölçer, seveceği şeyi belirler. Tuhaf ki ne tuhaf. Nabokov, "Zorlanan her sınır, kendisini aşan bir şeylerin de habercisidir." derken bu saçmalıktan bahseder. Çizgileri biz çizdiğimize göre, sınır diye bir şey yoktur sevgili okur.
Reklam
Ankara,3.IV.1935 Çok Sevgili Aliye, Sana neler yazayım ki sen neşe içinde yüzesin.Ben neşeyi senden öğreneceğim.Hayat ve felaketler beni o kadar gülmekten ve neşeden uzaklaştırdı ki kendimi,senin getirdiğin bu saadet dünyası içinde bile şaşkınlıktan kurtaramıyorum.O kadar talihin kahrına uğramışım ki hayatta bana da mesut olmak nasip olabileceğine inanamayacağım geliyor.Evde iki resmini de alarak karşıma alarak saatlerce bakıyorum ve saadet beni adeta sarhoş ediyor.Sevinçten ağlamak istiyorum.Ben son zamanlarda her şeyden ümidimi kesmiş,kendime gülen, oynayan hayattan ayırarak birkaç türlü kitabın arasına atmış bulunuyordum.Sen bu karanlık ömrümün içine bir sevinç ışığı gibi,kurumaya yüz tutan ekinlere can veren bir nisan yağmuru gibi birdenbire geldin.Ben bu kadar bol hayat ve saadet yağmuru altında kendimi unutmuş gibiyim.Şimdi ömrümün tek gayesi var:bir gün evvel sana kavuşmak,seni kollarımın arasına almak,güzel temiz yüzüne saatlerce,senelerce hiç doymadan bakmak.Ancak o zaman tam neşeli senin istediğin gibi neşeli olabileceğim.Senden ayrı,senden uzak bulunurken benden nasıl neşeli şeyler istiyorsun? Bana yaz Aliye'ciğim.Sayfalarca mektuplar yaz.Her şeyden,hayattan,insanlardan,bahardan,kendinden bahset.Asıl sen bana neşe ver...Ben buna muhtacım. Seni binlerce defa kucaklar,güzel gözlerinden,dudaklarından öperim. Sabahattin Ali
Sayfa 25 - YAPI KREDİ YAYINLARIKitabı okudu
YALNIZ BIR OPERA Ölü bir yilan gibi yatiyordu aramizda Yorgun, kirli ve umutsuz geçmisim Oysa bilmedigin birsey vardi sevgilim Ben sende bütün asklarimi temize çektim Imrendigin, öfkelendigin Kizdigin, ya da kiskandigin diyelim Yani yasamislik sandigin Geçmisim Dile dökülmeyenin tenhaliginda Kaçirilan bakislarda Gündeligin basibos
Dursun Ali Erzincanli İnşirah Duası
Ey Yalnızların, Kendi Başına Kalmışların Arkadaşı, Ey Mutsuzluğa Düşmüşlerin Yardımcısı, Ey Yoksulların Zenginliği, Ey Zayıfların Gücü, Ey Fakirlerin Hazinesi, Gariplerin sığınağı, Ey Tek Güç Ve Kudret Sahibi, Ey İhsanıyla Tanınan Keremi Sonsuz Rabbim, Efendimiz Ve Yakınları Hürmetine Sıkıntılarımı Gider. Ey Rabbim Sen Sıkıntılarıma Karşı
Yalnız bir opera
ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim Ben sende bütün aşklarımı temize çektim imrendiğin, öfkelendiğin kızdığın ya da kıskandığın diyelim yani yaşamışlık sandığın
458 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.