Zygmunt Bauman'a göre ise, aile, insanın kendi yaralanabilir ve geçici kabul edilen varoluşuyla demir atabileceği emniyet verici, kalıcı bir limandan başka bir şeyi getirmektedir akla: ''Başlatması kadar bitirmesi de, kurması kadar yıkması da kolay olan ailenin, onu meydana getirenlerden daha uzun süreceğine güvenilmiyor artık. Sonsuzluğa uzanan bu köprü de üzerinde yürüyen insanlar kadar kırılgan, belki onlardan daha kısa ömürlü.''
Sayfa 116
'Sere dilemin deşe...' yani yüreğimin başı ağrıyor.
Sayfa 71
Reklam
Hayır kölelikten kurtulmakla efendi olunmaz. Kölelerin olmadığı yerde, Efendi de yoktur .
Sayfa 161Kitabı okudu
Hüseyin Atlansoy'un tabiriyle, " esmerliğimiz"den utanmadan, fakirliğin sırtımıza bindirdiği yükten yüksünmeden dünyaya" iyi şeyler" söyleyebiliriz, söylemeliyiz .Pergelin bir ayağını yaşadığımız medeniyetin kalbinde tutarak diğer ayağıyla dünyayı dolaşabiliriz.
Sayfa 143Kitabı okudu
"Biz burada her insanın bir diğerine eşit olduğuna, her şeye rağmen eşit olduğuna inanarak yetiştirildik."
Sayfa 143Kitabı okudu
Kapitalizmin modern topluma sunduğu tüketim eksenli yaşama biçimi ve "uzun vade yok!" slogan etrafında şekillenen, insani ilişkilerde bağlılık ve itimadı yok sayan anlatısının da modern bireyi bir anlam ve boşluk sorunuyla yüz yüze bıraktığı anlaşılmaktadır. Anlam insan hayatına geri dönmeden, yitirdiğimiz insan ruhunu yeniden ele geçirmeden, hasıl-ı kelam içimizdeki boşluk iyileşmeden; aşınan kimliklerimize, dağılan kişiliklerimize bir çare bulabilecek gibi görünmüyoruz.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.