“Yıl 2008, dünya nanoteknolojiye, bilgiye yatırım yaparken koca bir ülke, “üniversiteye
giden gençlerin kafasında örtü olmalı mı, olmamalı mı”yı tartışıyoruz. Sultan Mehmet’e deselerdi ki “550 yıl sonra senin torunların bunlarla uğraşacak”, emin olun inanmazdı.
Birilerinin bize katıla katıla güldüğüne emin olun. “Hayır öyle değil” diye okuyan varsa,
size iki rakam vereyim. 2006 yılında, sadece Siemens’in aldığı patent sayısı 5.400, Türkiye’deki tüm üniversitelerin toplam aldığı patent sayısı 10! Sadece bilgiye, insana ve teknolojiye yatırım yapan ülkeler kazanıyor.”
“Yazdığım her teknik kelimenin İngilizcesini de biliyorum ama daha da önemli bir şey biliyorum: Benim ülkemin dili harikulade ve bildiğim her şeyi anlatmaya yetiyor.”
“Çocuklara küçüklüklerinden itibaren, sevgilisizliğin neredeyse vahim olduğu öğretilir, neyse ki aynı zamanda ‘buna daha vakitleri olduğu’ da ima edilir. Fakat onlara hiçbir zaman sevgili istememe opsiyonu tanınmaz. Bu durum kızlarda, yeniden hayata dönmek için bir prensin öpücüğünü bekleyen prensesten başkalarının çocuklarını yiyen kötü kalpli yalnız cadılara, özümsedikleri medya araçlarıyla kızlara iletilen bir kamyon dolusu emir ve klişeyle pekiştirilir.”
“Artık zamanımı ve enerjimi uysal ve sempatik gibi görünerek boşa harcamak istemiyorum. O kadar da uysal ve sempatik değilim belki de… Bu da o kadar büyütülecek bir şey değil.”
“Yediğim kaba tükürmek gibi olmasın ama dürüst olmak gerek: Hayır, sevgilim mükemmel değil. Tamam bana tecavüz etmiyor, vurmuyor, bulaşık yıkıyor, evi süpürüyor, bana hak ettiğim gibi saygıyla yaklaşıyor. Peki, bu mükemmel olmak mı? Yoksa yapabileceklerinin asgarisi mi? Standartlar o kadar mı düşük ki erkekler bu kadar kolayca sıyrılabiliyor işin içinden?
Şunda anlaşalım, ben de mükemmel değilim, kimse değil. Ama bana öyle görünüyor ki kadınların partnerlerinin gözüne hoş ve sevimli görünmek için gösterdiği çabalar nadiren karşılıklı.”
“Neticede erkek düşmanlığı bir tedbir prensibidir. Onca zaman erkekler tarafından en iyi ihtimalle hayal kırıklığına uğratıldıktan, en fenası da örselenip çileden çıkarıldıktan bir o kadar da patriyarka ve cinsiyetçiliği detaylıca anlatan feminist teoriyi yalayıp yuttuktan sonra böyle bir kabuk geliştirmek ve karşımıza geçip de bizi kendisinin hakikaten iyi ve efendi bir erkek olduğuna ikna etmeye çalışan herhangi bir tipe güven duymamak gayet doğal.”