ve inanmıyorum bir kış günü dünyaya geldiğine.
sen mutlaka baharda doğmuş olmalısın
toprak uyanırken
Nazım Hikmet
17 Aralık 1940
Söylediğim her şeye inanmalısın senden tek ricam bu, zira insan biricik evladının öldüğü saatte yalan söylemez.
Okur Takip Önerileri
Fakat mektubu elinde tutuyorsan, bil ki ölü anlatıyor sana hayatını, can bulduğu ilk andan son nefesine kadar senin olan hayatını.
Sözlerim korkutmasın seni; bir ölü hiçbir şey istemez artık, ne aşk ister, ne merhamet ne de teselli.
“Beni hiç tanımamış olan sana”
Fakat herkes bilir ki hayat, yaşanmak zahmetine değmeyen bir şeydir.
Bugün anne öldü. Belki de dün, bilmiyorum.
Geri Gelen Mektup
Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervane olan kendini gizler mi alevden;
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu…
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse…
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlah’ın,
Gözler ki sende en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Hüseyin Nihal ATSIZ
Yaz göklerinde çizilen o aşina yollar, insanı masum uykulara olduğu kadar hapse de götürebiliyormuş demek.
Sayfa 89Kitabı okudu
Henüz vakit varken, gülüm
Paris yanıp yıkılmadan,
henüz vakit varken, gülüm,
yüreğim dalındayken henüz,
ben bir gece, şu Mayıs gecelerinden biri
Volter rıhtımında dayayıp seni duvara
öpmeliyim ağzından
sonra dönüp yüzümüzü Notrdam'a
çiçeğini seyretmeliyiz onun,
birden bana sarılmalısın, gülüm,
korkudan, hayretten, sevinçten
ve de
Zaten bir anlamı da yoktu bunun. Ne de olsa insan her zaman biraz suçludur.
İnsan daha ölüm düşüncesine alışmadan cenaze arabasının peşine takılmak zorunda kalır.
zeynep öztürk tekrar paylaştı.
Erkek kadına dedi ki:
–Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Sayfa 28
İlgi görmeyen her şey ölür.
Duygular, ilişkiler hatta çiçekler bile.
