Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
... şiirin yeri özeldir. Şair de neredeyse yalvaçsı bir varlıktır. Şair evrenin merkezine erebilen ruhtur.
Sayfa 15 - Önsöz
Bu böyle bir yükle dolu bir kayık Daha önce hiçbir geminin taşımadığı gibi Geminin başında yazıyor kalp adı Acaba nereye yolculuk ediyor?
Sayfa 53
Reklam
Çek al beni yaşadığın zamandan Varlığının zincirlerinden kurtar Hani vardı ya güller alacakaranlıkta kırmızı Aşk mirası gibi ölüm döşeğinde bir nikâhtan Çöz ki hakîkî bir sadakat çöz ki acı bir sevda Neşveyle mahrum bırakayım kendimi Siyah akkor kırmızı dudaklardan Sefaletin alnına perçem olan erguvan saçlardan
Sayfa 18
Arp rüzgârda asılıyor ve karşı koyamıyor Yüreklerde büyük ateşler alevlendiren Ölüm soluğunun tellere dokunmasına Ve dalgalar gülümsüyor denizlerin kudretine Beni kaçırdığın o erken saatte Hâlâ gümüş kadırgaları mı düşünüyorsun O harâretli konuşmalar mâzîde kaldı Şimdi ıslak rüzgâr alnımı okşuyor
Sayfa 50
Reklam
sormuştun seviyor muyum diye yani yıllarca tıkananı çözüyordu
Yumuşak bir kalış için sizi durduran Duvarları geceye terk edin Kör büyüyü siluet parçaladı Aziz ölüm sizi selamlıyor Çiçekler açıyor kahverengi ormanda İçinde alevlenen bir ateş yaşıyor Ölümsüzlük başında bir hale gibi Her yeni gün bir kokudan kaçıyor
Sayfa 34
Hiçbir teselli bu şarkının dışında yaşayamaz Hiçbir üzüntü bu şarkıdan uzak duramaz Yıldızlarla hayvanlar dokularında gibi Bu şarkının içinde yaşıyor Ölümle mutluluk ayrım yapmaksızın En güzelin adımları onda kayboluyor
Sayfa 41
Reklam
Dudaklarım kendinizi sağır mı sanıyorsunuz Ve iyileşmeden sertleşmek? Ah o yara Artık kılıç saati kadar erguvani olmayacak Aç kendini ve kılıca girmeme izin ver
Sayfa 60
Yaşlı geceyle birlik oldum Ondan farksız yaşlandım Barışsız bir hüzün var yüreğinde Gölgelerinin ocak yerine itiraz eden
Sayfa 44
Kılıcı kesilen barış meleği Ölümle oyun arkadaşı çiçek açan çocuk Yok etmenin ortasından el sallayan kurtarıcı Sağır eşikten kovuluyor dua edenler İhtiyarlanmış tanrılar yeni lütuflar getirenler Kurtarıcımız ve suçumuzu bağışlayan sen ol.
Sayfa 75
Ama dudaklarımdaki uyuşuk itiraf Onu daha iyi kabartan sertliğin ustası Kendini teslim edecek mi diye mütereddid el Yakaladı mı onu daha sert yönlendireni Sırlar içinde aşık olan kalp Dökülmek zorunda kafiyelere
Sayfa 87
Sonsuzlukla aynı olan çan çalınır Ve sabah kırmızısı zamanların çelengine benzer Işık dolu günlerde sen benim kalbimi çınlatıyorsun Ve sessizlik artık seni hiç yönlendiremez Sen sadece tanrının şarkısının bir damarısın Ve gidişatının yollarında çınlayarak
Sayfa 141
48 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.