Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
244 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi 1. cilt inceleme yazisi
Luzumsuz bilgiler ansiklopedisi hayata dair cok çesitli sorularin cevaplarini veriyor.
Insanin merak duygusu tatmin oluyor.
Hayata dair önemli olaylarin cevaplarini da ögrenmis oluyorsunuz.
Okudukca ögrendikleriniz ile mutlu oldugunuzu hissediyorsunuz.
Bu ciltte hangi sorulara mi cevap var ?
1. Adetler
1.01. İngiltere'de trafik niçin soldan
144 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle, çok dokunaklı ve yürek burkucu öykülerden oluşan bu kitabın yazarı, soyadı gibi aydın Sevgili Lütfiye Aydın'ı, Soner YALÇIN'ın cümleleri ile size tanıtmak isterim:
"2 Temmuz 1993 olaylarında, yani Madımak vahşetinde yanmadan önce, kendini aşağı atarak kurtarmış ve hafızasını kaybetmiş bir edebiyat öğretmeni..
Madımak Oteli'nin 109
AZMİN ZAFERİ
Yazarımız Güler İlkay Aygün'ün okuduğum ikinci kitabı olan 'Kaybolan Yıllar' en az ilk okuduğum 'Sevgiline Söyle Eve geri Dönüyorum' kitabı kadar sürükleyici...
Yazarımız sade dili ve güçlü kalemiyle olayları ve kişileri o kadar güzel tahlil ediyor ki; sanki olayın içinde ve kahramanların hemen yanında gibi kitaba kaptırıyorsunuz kendinizi...
Akşam üzeri saat 17:00 gibi başladığım kitabı gece yarısı 01:30'da bitirdiğim de son (bitiş) sözcüğü, yüreğimle zihnimi bir edip 'Sevdi mi böyle sevmeli insan. Bu sevgiye en yakınları da saygı gösterebilmeli' dedirtti bana...
Sinan, Sevda, Nesrin, Mehmet Bey ve diğer figürler öyle bizden ki...
Okuyun ve kendinizi bu güzel kitapla ödüllendirmiş olun . Çünkü kişilerle örtüşen güzel yanlarınız için 'Aferin bana!' derken zaman zaman benliğinizi saran (görmezden geldiğiniz) egolarınızın farkına varıp (Aman ha!) deyip, hiç de sevimli olmayan o yanlarınızı törpülemeye gayret edin, derim...
Bugün Adımı Sen Koy
"Zamanın hançeri, boğazlarına dayanmış hâldeydi. Köstekli saat, onlar için geri sayıma çoktan başlamıştı."
N.G. Kabal'ın kaleme aldığı Gençlik Serüveni Serisi'nin ikinci kitabı Bugün Adımı Sen Koy konusu:
Sayılı günleri kalmış "G" hayatı seven ve son günlerini dolu dolu yaşamaya çalışan genç bir kız, Baran ise hayattan hiç bir umudu ya da beklentisi kalmamış erkenden pes etmiş bir adam. Çocuklukları beraber geçen çift, yıllar sonra 17 yaşlarında G'nin sayılı günleri kaldığını öğrendiği o günde tekrardan karşılaşıyorlar. Birbirlerine karşılıklı hisler besleyen Baran ve G, yeniden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Baran ise G'ye onca zaman sonra kavuşup yeniden kaybetmeyi kabullenemiyor ve hafızasını kaybediyor. Yıllar sonra karşılaştıklarında G hâlâ Baran'a aşıkken Baran artık tanıdığı eski çocukluk aşkı değildir. Ama G ölmeden önce Baran'ı hayata bağlamaya kararlıdır, Baran'ın onu bütün itmelerine rağmen.
Kitabın karakterleri 00:00 da geçtikleri için çok merak ederek başlamıştım zaten kitaba. Ve bütün beklentilerimi karşılayan harika bir kitap oldu, okurken çok zevk aldım. Özellikle G karakterinin hiçbir şekilde pes etmeyip hayata sıkı sıkı bağlı olmasını çok sevdim. Kitabın sonu biraz ucu açık bitti ama Kabal bir soru cevapta devamını yazmak istediğini söylemişti bu yüzden bir gün okuyacağımıza inanıyorum. Baran'ın geçmişini de biraz daha okumak isterdim G hayatında yokken neler yapmış merak ediyordum. Ve umarım birlikte geçirecekleri zamanı dolu dolu geçirmişlerdir
Puan: 8/10
“Zamanı Aşan Şehirler” Üzerine Okuma Notları
"Zamanı Aşan Şehirler" Yazar Ersin Nazif Gürdoğan'ın, İz Yayıncılık aracılığıyla, 2022 yılında okurla buluşturduğu eseri. Yaklaşık iki yüz sayfa hacmindeki eser, beş bölümden ve yirmi beş konu başlığından oluşmaktadır. Kitap; "Bakü, Şeki, Taşkent, Semerkant, Buhara"
Bugün adın okyanus olsun
Bu kitabı 17 yaşını doldurmadan okumanızı tavsiye ederim çünkü hayata bakış açınızı değiştirecek bir kitaptan söz edebilirim en azından benim hayatıma ufacıkda olsa dokunuşları olan bir kitap… ‘’ Bu hikaye; en sevdiği film Titanik olanlara, Jack Dowson’a, hayatını Rose gibi perdenin arkasında yaşayan güçlü küçük kızlara… Kumarda hayatının şansını
9/10
“Kimsin?” desen, “Benim!” der o kadar.
Hangimiz “Kimsin?” dendiğinde sadece “Benim!” diyebiliriz?
“Kimim ben?”
“Benden başka herkes.”
Bacaklarını kendi kesmiş bir kadın, geçmişini hatırlamayan bir adam, kendinden kaçan bir şair, bedeninden vazgeçmiş duygusu kalmamış bir kadın, tüm masumluğuyla bir anda hayatlarına giren bebek…
Efsun Abla, Adnan Abi, Hülya, Şair Musa ve Matruşka bebek…
Görülmemek, duyulmamak, yokmuşsun gibi davranılmak, sorgulayışlar, varoluşlar ve bolca insanlık kavramı…
Uçsuz bucaksız bir evrende yaşarken bize varlığımızı sorgulatan, derin düşüncelere daldıran, bir sokak yaşamını anlatan bir eser.. Kitabı okurken her yeri çizmemek için kendimi zor tuttuğum, çoğu sözde uzun düşüncelere dalıp gittiğim bana her şeyi sorgulatan ve düşündüren harika bir kitaptı…
Bu kitabın yeri bende çok bambaşka oldu. 6 Şubat gecesi kitabı okurken saat 01.32 iken bir alıntı paylaşmıştım.
“ Yıkıldı yıkılacak bir binanın altında. Yıkıldı yıkılacak bir dünyamız var. Yıkıldı yıkılacak bir neşemiz. Biz diye bir şey var burada, bizim diye bir şey.”
04.17 de ise yaşanan deprem ve yıkılan hayatlar, hayaller, dünyalar…Belki alıntı yaparken bu kadar düşünmediğim, düşünemeyeceğim bir şey çok derin bir anlam kazanmıştı..Beni çok etkiledi..O yüzden bu kitap hayatımın farklı bir köşesinde olup ve hep o acılı anları hatırlatacak..
