Orhan Pamuğun akıcı ve kolay okunabilir bir romanı daha. Ben bu romanı oldukça anlaşılabilir ve güzel buldum. Bir kere ilk bölümde bir ters köşe okuyoruz. İlk bölümden sonra ne olacak şimdi bunların hali demiştim, kitabın ortasına kadar sabırsızlanmıştım. Benim için ikinci ters köşe Samihanın Ferhat ile evlenmesi oldu çünkü hiç beklemiyordum. Ve
Bizim askerler Başbakan Menderes'i henüz asmamıştı; o da sabah akşam İstanbul'da Kadillak arabasıyla geziyor ve yolunu kesen bütün eski evleri ve konakları yıktırıp geniş caddeler açtırıyordu.
Öncelikle bu yorumu yazarın görmemesini umuyorum ve kitapla karşılaşma şeklimin ardından asıl düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Her zamanki yolumdan evime gelen otobüse binmek amacıyla üst geçide ulaşmışken bu zamanda kitap satmaya çalışan bir teyzeye denk geldim.
Amacım kitaplara bi' göz atmaktı, meraklandırmıştı beni bu 30 kitap satmayı
Korkut’un, annesinin babasının yanında beni
azarlaması doğru mu? Çocukların yanında beni
küçümser edayla konuşması doğru mu? İkide bir hem her şeyi bana sorup hem de “Gene anlamadın!” demeleri doğru mu? Akşamları hep birlikte televizyon seyrederken kumanda aletinin bana hiç verilmemesi doğru mu? Bozkurt ile Turan’ın babalarını taklitle
Bir otobüs durağında karşılaşmışlardı ilk kez....
Biri tıpta okuyordu, öbürü mimarlıkta. O ilk karşılaşmadan sonra, bir kere, bir kere, bir kere daha karşılaşabilmek için, hep aynı saatte, aynı duraktan, aynı otobüse bindiler.
Gençtiler, çok genç...
Birbirileriyle konuşacak Cesareti bulmaları biraz zaman aldı ama sonunda başardılar. İkisi de her
Hep birlikte televizyon seyrederken ikide bir, yüzüme bile bakmadan “Anne, çay!” demeleri doğru mu? Her türlü hizmetlerini gören annelerine bir teşekkür etmemeleri doğru mu? Her şeye “Yaa anne tamam!” ya da “Manyak mısın?” diye cevap vermeleri doğru mu?.. Onları o kadar sevdiğim için özenle yaptığım mantıyı hem bitirip hem de “Eti az olmuş” demeleri doğru mu?..“Hem sabah akşam perhiz yapıyorsun hem de bütün gün bu börekleri yiyorsun” diyerek benimle babalarının ağzıyla konuşmaları doğru mu? Babaları gibi, öğleden sonraları seyrettiğim kadın dizilerini küçümsemeleri doğru mu?.. Bir kere bile sofrayı toplamama yardım etmemeleri doğru mu?
"Hayatın vereceği huzur ve güzellik ancak hayatından uzakta başka âlemleri düşlerken ortaya çıkıyordu."(Kafamda Bir Tuhaflık/ syf.120)
O zaman biraz da sayfaları düşleyenlerle ve düşlenenlerle yaşansın güzellikler. Yaşansın ki sayfalara sığdırılamayan âlemlerdeki asıl karakterler gibi doğsun yarına sabah🙏🏻