Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ben bir Türk kızıyım. Atalarımın kanımı taşıyan, onlar gibi dağ taş demeden, kilometrelerce yolu şu ya da bu şekilde aşabilecek kudreti kendinde, kanında bulan bir Türk kızı.”
Sayfa 282 - Sabiha Gökçen
“Uykuyu, uykuda geçen zamanı hiç sevmediğimi bilirsin… Oysa durmadan uyumak istiyorum. Ya da doktorların verdiği ilaçlar beni uyutuyor. En büyük, en sonsuz, en dönülmez uykunun yavaş yavaş kapımı çalmakta olduğunu hissediyorum dersem yalan söylememiş olurum... Ama bu sözlerime sakin üzülme. Savarona’yı ne kadar severim.. Denizi. Dalgalar.. Yosun kokusunu. Uzaktan uzağa duyulan balıkçı türkülerini. Şimdi bu kokular, bu dalga sesleri, bu sonsuz mavilik, o tatlı-acı türküler bana yabancılaşmaya başladı... Geçen gece iyiden iyiye dalmışım. Bir rüya gördüm.. Rahmetli annemi, o her zamanki giysileri içinde ve mutlu... Ama ne kadar mutlu anlatamam sana kızım. Kollarını açmış beni çağırıyordu...”
Sayfa 274
Reklam
“Fırsat düşerse, isim vermeden, bize dün düşman olanlarla bugün dost olmayi şerefli bir barış adımı saydığımızı da sözlerine ilave et.. Fazla politikaya girme. Ama Türk kadınını, yeni Türk toplumunu ve toplumda kadınımızın yüceldiği yeri, noktayı anlat bir bir.. Daha da ilerliyeceğimizi, daha da uygar bir ülke olacağımızı ifade et…”
Sayfa 273 - Sabiha Gökçen Balkan Turuna çıkarken Atatürk
Ben Hataylılara söz verdim. Onların hakkı olan sözü verdim. Bu topraklar bizimdir. Orada bizim bayrağımız mutlaka dalgalanacaktır.
Sayfa 253 - Atatürk
“Güvendiğim doktorlarla konuştum geçenlerde.. Bana çok yorulmamamı, geceleri erken yatmamı öğütlediler.. Bu mümkün mü? Beni beklemekte olan memleket işlerinden habersizmişler gibi konuşuyorlar. Yorgun insanın enerjisini, gücünü yitirmiş bir insanın bir ülkeyi yönetmesi mümkün mü? Ulusunun refahı için hamleler yapması onu daha iyi yaşam koşullarına eriştirmesi mümkün mü? Daha birçok vatan toprağı bomboş.. Daha birçok illerimiz fabrika bekliyor, demiryolu bekliyor, karayolu bekliyor, okul bekliyor, üniversite bekliyor.. Kısacası uygarlığın tüm koşullarının yerine getirilmesini bekliyor.. Bunları yapabilmek içinse geceli gündüzlü hep birlikte çalışmamız gerekiyor Gökçen.. Baştaki insanlar, baştaki insan çalışmaktan vazgeçerse, diğerleri de durur.. Bu bir kuraldır. Bu aşamada dinlenmek, halkın uzağında kalmak mümkün değildir.”
Sayfa 234
Belki erkeklerimiz memleketi ele geçiren düşmana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüs germekle düşman karşısında bulundular. Fakat erkeklerimizin meydana getirdiği ordunun yaşam kaynaklarını kadınlarımız İşletmiştir. Yurdun varoluş nedenlerini hazırlayan kadınlarımız olmuş ve olmaktadır. Kimse inkar edemez ki, bu savaşta ve ondan önceki savaşlarda ulusun yaşam yeteneğini tutan hep kadınlarımızdır. Çift süren, tarlayı eken, ormandan odun kesip getiren, ürünleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla birlikte, sırtlarıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla, yağmur demeyip, cephenin savaş gereçlerini taşıyan hep onlar, hep o yüce, o esirgemez, tanrısal Anadolu kadınları olmuştur. Bundan dolayı hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle sonsuz olarak sevgiyle analım…
Sayfa 222
Reklam
“Kaç ilimiz düşman çizmesi altında, sözde uygar geçinen bu barbarların zulmü ile inlemiş, zulmete garkolmuştur… Kaç şehrimiz, kaç köyümüz adsız kahramanların insanüstü direnişi ile bu zulümden kurtulup benliğine kavuşmuştur… Bu toprakların değerini bilmek mecburiyetindeyiz. Bu bayrağın değerini bilmeye mecburuz.”
Sayfa 199
Atatürk, Soyadı Kanunu ile birlikte sadece Sabiha Gökçen'e değil yakın çevresindeki birçok kişiye soyadı vermiştir. Dr.Mehmet Fuad Bey de bu kişilerden biridir. Atatürk, Fuad Bey'e Türk mitolojisinde çocukların koruyucusu kutsal ruh, tanrıça anlamına gelen, Umay soyadını uygun görmüştür.
Sayfa 23 - Sapiens yayınevi 1 basım Nisan 2022
1996 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Maxvell Havacılık Üssü'nde Amerikan Hava Kurmay Koleji mezunivet töreni için düzenlenen Kartallar Toplantısı'nda tüm dikkatler kadın konuşmacının üzerindeydi. Aynı zamanda dünya tarihine adını yazdıran yirmi havacıdan biri seçilen kadın, dünyanın ilk kadın savaş pilotu olduğunu, kariyerinde sekiz bin saat uçuş yaptığını,bu sekiz bin saatin otuz iki saatinin savaş uçuşu olduğunu, bu uçuşları yirmi iki çeşit uçak kullanarak gerçekleştirdiğini ifade ediyordu. O kadın Sabiha Gökçen'di. Bu ödüle layık görülen ilk ve tek kadın havacı olan Sabiha Hanım tören kapsamında, Fransız Pilot Daniel Acton eşliğinde bir de jübile uçuşu gerçekleştirdi
Sayfa 21 - Sapiens yayınevi 1 basım Nisan 2022
Biz bir milletiz, hepimiz bir milletiz. Buradan başka gidecek Türkiye’miz yok…
Sayfa 158
Reklam
“Özellikle sözbirliği etmiş gibi benim naçiz şahsımda Türk kadınını, onun yiğitliğini, beceri üstünlüğünü, erkeklerle eşitliğini ele almış olmalarına çok sevindim. Çünkü ben de bu milletin bir ferdiyim. Benim kanımda da onların damarlarındaki akan kan var…”
Sayfa 156 - Sabiha Gökçen’in hakkında yazılanlara tepkisi
«Senin Gazi Paşa’dan başka bir isteğin var mı?» Kadının yüzü birden sertleşti : «Töbe de bey, töbe de! Daha ne isteyebilirim ki.. O bizim vatanımızı kurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi. Daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşayıp gidiyoruz. Şunun bunun, gâvur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı?»
Sayfa 151 - yaşlı bir kadının Atatürk’ün Atatürk olduğunu bilmeden Atatürk’le kurmuş olduğu diyalog
Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu. «Merhaba nine?» Kadın, Ata'nın yüzüne bakarak hafif bir sesle : «Merhaba!» dedi. «Nereden gelip, nereye gidiyorsun?» Kadın şöyle bir duralayıp : "Neden sordun Ki?» dedi. «Yoksa buraların sabısı mısın, bekçisi mi?» Paşa gülümsedi : «Ne sahibiyim, ne de bekçisi nine.. Bu topraklar Türk milletinin malıdır, buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir…»
Sayfa 150
336 syf.
10/10 puan verdi
Merhabalar kitapseverler "Söz uçar yazı kalır" sözünden yola çıkarak, elli bir kıymetli yazarımızın yaptıkları araştırmalar ve bilgi birikimleri sonucunda kaleme aldıkları, aynı zamanda büyük emekler verilerek, derlemesi yazarımız @dokmenhatice tarafından yapılmış; bilgilendirici, ilham verici bir başucu kitabıyla geldim @kibelekultursanat yayınlarından "Kibele edebiyat antolojisi" serisinin ilk kitabı "Dünyada ve Türkiye'de ilkler" Kitapta, tarihten günümüze kadar, alanında "ilk" olmuş elli bir önemli ismin hayat hikayeleri, yaşadıkları zorluklar ve başarıları anlatılıyor Aylin Koç'un kaleme aldığı "Cumhuriyetin yüzüncü yılına ilk mektuplar" adlı yazısı yüreğimi dağladı..Herkes okumalı ve bir ders çıkarmalı.. Tarihin ilk yayınevinin ilk yayın yönetmeni Johannes Petri von Langendorf.. Eşi tarafından kitap okuması ve yazması yasaklanmasına rağmen, Osmanlı döneminin ilk romancısı Fatma Aliye Topuz.. Türkiye ve dünya tarihinin ilk kadın savaş pilotu ve Ata'mızın manevi kızı Sabiha Gökçen.. Türkiye'nin ilk kadın arkeoloğu Jale İnan.. Tarihin ilk yazarı, ilk şairi ve ilk gökbilimcisi Enheduanna.. İlk polisiye edebiyat yazarı Edgar Allan Poe İlk müslüman kadın oyuncu Afife Jale.. . Vee bildiğimiz ya da bilmediğimiz, tarihe başarılarıyla imza atmış bir çok önemli isimler bu kitapta.... Bu kıymetli eseri bizlere kazandırdıkları için başta yazarımız Hatice Dökmen olmak üzere, emeği geçen tüm yazarlarımıza teşekkür ediyorum Var olsunlar Okumanızı ve okutmanızı tavsiye ediyorum Sağlıkla, kitapla kalın
Dünyada ve Türkiye'de İlkler
Dünyada ve Türkiye'de İlklerKolektif · Kibele Yayınları · 20239 okunma
Öyle boyun büküp «kader buymuş!» diyenlere çok ama çok kızardı. «Tembelliğin, beceriksizliğin adını kader koymuşlar!» diyerek hırsla bir sigara yakardı.
Sayfa 138
671 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.