Yolculuk günlerimin 2 eslikcisinden biriydi Jean-Louis Fournier Kafelerde ısınmaya çalışırken , metro beklerken , sabah uyanıp daha erken diye yataktan çıkmadığım sabahlarda elimdeydi.İncecik , ama ara ara durup düşündüren cinsten. Bitmesin diye bazı sayfaları baştan okunan...
.
Bircok okur gibi benim de son bir yılım onun kitaplarıyla geçti.Annesi , babası, çocukları, hatta anneannesi, dayısı , kardeşleri....bütün aileye , hiç tanımadığımız birinin ailesine , geçmişine daldık bir anda... Hâlâ -okuduklarım icinde- favorim Dul
.
Hüzünle mizahı güzel bir araya getiriyor Fournier. Tıpkı yaşam gibi...Sevdiklerini kaybetmenin bilgeliği, güzel yaşamanın verdiği doymusluk mu yoksa sadece mizaç mi bilmiyorum.Ama onun hayata bakışını ve bunu dile getirişini seviyorum.
.
Bekleyecek Vaktim Kalmadı Artık; beklemek , sabır, sabırsızlık üzerine.Benim gibi bir sabırsıza göre Zamanla yarışırım ben , durmayı beceremem. Peki ne yapacağım o artan zamanı ? Beklemekten bekletmekten de nefret ederim...
.
"Hayat bir hız yarışına dönüşüyor. En hızlı giden kazanıyor.
Beklemeyi öğrenmek gerekiyor.
Düşünmek için yavaşlamak gerekiyor.
Hatta durup düşünmek."
.
"Eskiden hayatı Yüksek ateşte pişirerek yaşardım. Şimdi ise kısık ateşte ısıtarak yaşıyorum.
.
Fournier sevenler elbette okuyacaktır , ben de okumadıklarımla devam edeceğim
.
#jeanlouisfournier #bekleyecekvaktimkalmadıartık #anlatı #incekitaplar #yapıkrediyayınları #okudumbitti #kitaptavsiye #kitaptavsiyesi #