Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Din eğitimi küçük yaşlarda başlaması gereken bir eğitimdir. Ancak çocuklar namaza, oruca ve ibadetlere alıştırılırken beden gelişmelerine, sağlıklarına ve zihin faaliyetlerine dikkat edilmelidir. Amaç çocuğa birtakım bilgi ve davranışların her ne pahasına olursa olsun belletilmemesi değil, çocuğa öğrenme arzusu uyandırmak olmalıdır. Dolayısıyla çocukların dini eğitiminde, eğitim ilke ve prensipleri ışığında "gelişim çağlarına ve sevgiye dayalı, sade ve anlaşılır” bir din eğitimi ve öğretimi verilmeye çalışılmalıdır.
Bazen gözlerimizin kavrayamadığı derinlikler, yalnızca yaşadıkça anlaşılır. Her deneyim, bir kitaptan daha fazlasını sunar; hayat, en derin bilgiyi en sade hikayelerde gizler. İnsan, yaşadıkça öğrenir, öğrendikçe yaşar. Öğrenme ve yaşam, ahenkli bir dansın eşsiz figürleridir; biri olmadan diğeri eksik kalır. Çünkü bilgi, deneyimlerimizin özüdür ve yaşam, onu anlamlandıran kudretli bir öğretmendir.
Rojda

Rojda

@KitappMitapp
·
05 Mayıs 03:06
Bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır.
Sayfa 66
Reklam
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Teşke herşey kağıda yazılan cümleler gibi sade ve anlaşılır olsa
Franz kara
Franz kara
Sevgili yazarımız
Mutlu Kılıç
Mutlu Kılıç
‘ın yaptığı çekilişte aldığım şiir kitabı.. İçerisinde birbirinden güzel şiirler mevcut. En güzel yönü de şiiri anlaşılır sade dil kullanarak yazması. Yazıları da duru bir türkçe içerdiğinden okuyucu bulmakta hiç zorlanmayan bir yazar. Her duyarlı insan gibi içinde bulunduğu toplum ve dünya koşullarından etilenerek çok güzel şiirler yazmış ve duygularını bizimle paylaşmıştır. Kütüphanenizde olması gereken bir kitaptır.
Her Güne Yeni Bir Şiir
Her Güne Yeni Bir Şiir
Hayatın Anlamı
3.Kısım Anlam Tutulması Anton Çehov'un Tri Sestry oyunundan şu kısa diyaloğu dü- şünelim: MASHA: Bir anlam yok mu? TOOZENBACH: Anlam mı? (...) Şuraya bak; kar yağıyor. Bunun anlamı ne? Kar bir ifade ya da sembol değildir. Anlatabildiğimiz kada- nyla gök kubbenin kederlenmesinin bir alegorisi değildir. Philip Larkin'in baharı
Reklam
EPİSTEMELOJİ(BİLGİ FELSEFESİ)
Felsefe tarihinde bilgi felsefesi önemli yer almakla birlikte acabaları beraberinde getiren noktasal uç farkındalıklarını ele almıştır. Ele alınan tarihsel süreçler inanç ve gerçek kısmını tümevarım varlığıyla açıklamış akabinde ortaya atılan farksız geçişler bilgi olarak anlaşılır düzeyde olmuştur. Bilgi iki açıdan bilinebilir olmuştur. Birincisi diğer bilgi türlerinin farkındalığın ortamsal mekanizmalarına uygun aristo geçişlerinde teknik anlamda duyarsız olarak sağaltım çalışması yapmaktır. İkincisi duyarlı platon çalışmasının önünü tıkayan nedenleri bulmaktır. Platon ve Aristoteles farksız uç tekniklerini Arşimed'in sâde matematik kavramlarına harekat yaptıracak konumda olması onların lüzumlu pozitif psikolojiyi değişimsel anlamda karmaşık düzeyden alarak yönelim düzeyine dönüştürecektir. Aristo'nun konumsal açıları bilinmiş olsa da Platon'un uzak zamanlarda çıkacak insanlara diyeceği şu olmuştur; Bizler sizleri düşünecek halleri ortaya atan bireyleriz. Ancak sizler bizleri anmadan önce ölüm ve yaşamı bir bütün olarak görmeniz gerektiğini kendinizde bulmalıydınız. Evet, Aristoteles ve Platon ancak Lise tarzı yapılanmasını yürüme metodlarını kullanarak yapmış olacak ki, onların düşünce tarzları bizlere umut ışığı olmaktadır. Saygılarımla...
Beklenen
Yine satırlara döküyorum bilinmezliğini, Sinemden çıkan ve yüzüme vuran bir tebessüm beliriyor, Gözlerimi kaldırıyorum ve uzaklara bakıyorum, Bir mavilik görüyorum bir de sensizlik, Bak işitiyor musun? Hayallerim fısıldıyor yine bana, Çok cılız, çok sade ama anlaşılır bir tonda, Beklediğin yolda, kapıda bekle ve anlatacağın onsuzlukları ve hüzünleri... Bekle... Az daha sık dişini... Duyuyor musun? Ayrıca şunu ekliyor, ektiğin çicekleri emekle sulamaya devam et... Beklediğin yolda... Beklediğim yolda... O gelince bahar gelecek, o gelince... gülün filizlenecek... Gülücükler verecek, yeni umutlar, yeni hayatlar... Birlikte nice satırlar yazacaksınız, Gülün beyaz tonuna... En umut dolu yarınlarına... Yarınlarınıza... Beklemek güzel şey, hiç bilmediğini, kokusunu duymadığını, gözlerini görmediğini...
Alper Ak
Alper Ak
24.11.23
Türk edebiyatının ilk edebi romanı İntibah adlı romandır. Namık Kemal, Türk edebiyatına batıdan gelmiş olan bu yazı türünün başarılı bir örneğini verir. İntibah adlı roman teknik özellikler bakımdan kusurlu sayılabilir. Lakin bu durum romanın başarısına gölge düşürecek türden değildir. Türk edebiyatında roman türünün sayılı örneklerinin olduğu o dönemde İntibah adlı romanın en başarılı eserlerden olduğunu söyleyebiliriz. Tanzimat I. Dönem sanatçılarından olan Namık Kemal’in sade dil anlayışı İntibah adlı romanda kendini gösterir. Yazar yaşadığı dönemin yazın dilinden daha sade ve anlaşılır bir dil kullanır. Romanın akıcılığı okuyucuyu kendine bağlayacak türdendir.
SİMYACI📖 📌 𝓚𝓲𝓽𝓪𝓹 𝓴𝓸𝓷𝓾𝓼𝓾 İspanya’dan kalkıp, iki kez gördüğü düş üzerine Mısır piramitlerinin eteklerinde hazine aramaya giden Endülüslü çoban Santiago’nun hayatını, maceralarını, karşılaştıkları insanları anlatan, Paulo Coelho’nun Mevlana’nın ünlü Mesnevi kitabında yer alan bir öyküden yola çakarak yazdığı bir kitap. Masalsı ya da fantastik bir kitap da diyebiliriz. Mutluluğun ne demek olduğunu anlatan, insan varlığını sorgulatan, karşımıza çıkan engellerle başa çıkmayı öğütleyen ve Allah’ın verdiği tüm nimetlerden yararlanıp kişisel gelişime katkı sağlayan bir kitap. 📌 𝓚𝓲𝓽𝓪𝓹 𝔂𝓸𝓻𝓾𝓶𝓾 Paulo Coelho’nun dili oldukça sade ve anlaşılır. Kitap da bir o kadar akıcı. Bir solukta okuyabileceğiniz bir kitap. Kendinize ve hayatınıza dair bir çok güzellik katıyor. Masalsı olması da kitabı daha cazip kokuyor bence. Ben çok severek okudum, ondan olsa gerek; bir günde bitti 😍
Reklam
Zihnimde'ki kaosun yansıması olan sözcüklerin anlaşılır olmasını beklemek, Eşref-i mahlukat olan insan'a hakaret değil midir? Tamam ben de Derrida, Deleuze, Spinoza veya Ahlaksız Sade'yi anlamıyor olabilirim ama Tanrı'nın kusmuklarına boyun eğmiş olduğu'na iman ettiği ileri sürülen benliklerin bu kadar opürtünizm içerikli bir söylem ile beni anlamak istemeleri beni Tanrı'laştırmaz mı zaten? Hiçbir Tanrı anlaşılmaz iken benim tanrı olmam veya olmamam eşrefi mahlukat örneği ile çelişmez mi zaten kendini tanrı olarak gören hiçbir şey daha Tanrı olamamışken sahi ben nasıl Tanrı olabilirim yada eşrefi mahlukat olmanın yarattığı kibir ile nasıl şeytan olunabilir? Sanırım yine başa döndük. Anlaşılır olmak, anlaşılır olmaktan öte bir şey iken kendi kutsallarınızı yerle bir edip arada bir hatırlayan küçük Tanrı'lar! Lütfen kendinize isyan edin çünkü anlaşılır bir tanrı olabilmenin yolu kendinize sizi anlamış olduğunu iddia etmiş kullar olabilir. Hadi Tanrı olabilmenin yolu' nun putları yıkmak olduğunu anlamaya yani zihindeki kaos'a, insanın kendisini aşırı sevmesine, anlaşılır olmaya, toplum'a tabi olmaya ve mutsuzluğun en büyük nedeni olan mutluluk denilen yanılsamaya yani her şeyi yıkmaya çalışın. Pardon! Buna zamanınız yok.
Eskiden öyleydi herhâlde. İçeride birkaç göz oda, küçük, sade. Dışarıdaysa nehrin kaynağı, yeşile bürünmüş suları ve dingin çağıltısı. Blagay tekkesinde birkaç gün kalsa, dervişin derdi tasası kalmazdı. Suyun, ağacın, rüzgârın sesiyle vecde kapılır da dünyayı anlamak için acının mutlak olmadığını kavrardı. Huzurun, insanı büyüttüğüne inananlardanım ben. Ölümün eşiğine vardı mı, insanın acıyla da güçlenmediği anlaşılır. Nefes almak bile güçlü olmanın göstergesi. Yaşamaya devam etme gücü insana bahşedilmiş, bu gücü söndürmekten de men edilmiş insan; o zaman, insanın güçlü olduğunu anlamak için yaşaması yeterli. Mesele, gücü ve zaafı kanıtlamak değil aslında; derviş, insan olarak yaşamayı seçtiği için o tekkedeydi. İnsanlar da bu yüzden dünyada.
Burada benim yanımda sen de oturmalısın. Bu boş koltuğu senin için tutuyor oraya çantamı koyuyorum. Bir kaç dakika daha böyle olur. Sonra ya ben inerim ya çantayı alırım. Birimiz yerinden olacaktır. Bütün gün seni bekleyemem. . Senin içinden çıkan bir çocuk çirkin olamaz. Bilim buna asla müsaade etmez. Etmez. Ama o ondan bir parça görmek beni üzer Üstünde onlarca çeşit kozmetik ürünü boya ile karşıma çıkıp gelmiyorsun. Kendini cins bir köpeğe benzetmek için uğraşan kadınlar gibi yapmıyorsun. Sade anlaşılır ve güzelsin.
211 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.