Şüphesiz edebiyat dünyasının üzerinde en çok konuşulan, fikir yürütülen, tartışılan isimlerinden biridir Sade. Özellikle Justine, Juliette ve Bastille'de tutuklu kaldığı zaman yazdığı ve yıllarca yasaklı olarak kalan Sodom'un 120 Günü gibi yapıtlarında ahlâk ve erdemi yerden yere vurup, kötülüğü ve aşağılamayı yücelterek sadizm gibi bir olguya ismini vermesiyle ünlüdür.
Yazarın elli sayfalık bu mini kitabı, Aşkın Suçları kitabına gelen ağır eleştirilere bir yanıt mahiyetinde. Üç ana başlık altında topladığı kitabında Sade;
1-Roman nedir, neden bu türde yazılan eserler bu adı almıştır?
2-Romanın kaynağı hangi halktır, en ünlü örnekleri nelerdir?
3-Roman yazma sanatının kuralları nelerdir ve roman sanatı ne işe yarar? sorularına cevaplar veriyor.
Avrupa'da, özellikle Fransa'da romanın tarihi ve öncülleri hakkında kısa bir bilgilendirme ve görüşlerinin de yer aldığı eserde Cervantes ve Don Kişot'a övgü dolu sözlerin yanı sıra Voltaire, Rousseau, Madam La Fayette, Prevost gibi isimler hakkında da yazarın fikirlerini öğrenmiş oluyoruz.
Romanlar Üzerine Düşünceler, Sade'ın neden bu kadar sert bir dil kullandığının ve kötülüğü kötülükle, çirkini de çirkinlikle ifade ettiğinin açıklaması ve savunusuyla son buluyor. Yazar hakkında, ilk ağızdan biraz da olsa bilgilenmek isteyenler için okunması faydalı bir eser.
