Anlaman için önce dinlemen gerekmez miydi ..... Yargısız infazlarındı beni benden alan..... Neden vakit kaybediyoruz ki .... Sonuç daha başından belli iken ..... Katlanmamak değil bu resmen törpülemekti birbirimizi . Konuşman gereken zamanda susman .. Susman gereken zamanda konuşman kadar çarpıktı hayat işte ... Zamana engel olamaya bilirsin elbet... Ama sahip çıkamadığında zamanı suçlama .... Zaman herkesten eşit gidiyor unutma .... Gökyüzü kadar yorgun ama yıldızlar kadar parlak ol ... Güneşin sıcaklığı kadar gerçek ... Zirvedeki agaç gibi özgür ol ... Ben her zaman yanındayım ... Kelebekleri takip et seni koruyacaklardır ...;) Işığını melodiler sayesinde duyurman gibi ... Sadece derin bir nefes al ve yeniden başla gülümse .. Düştüğünde yara aldığında yükseldiğin günleri hatırla asla yalnız değilsin ... Acı çektiğinde amacını hatırla ....Korkma güçlü ol .... Seni takip edeceğim ..... Elif Orkan
Bir yorgun geceydi artık gündüz ömrünün en uzun,ömrünün en yorgun hikayesini yazdıran.Bir bu kadar daha yaşar mı insan? Zaman parçalara ayrılmış çığlık atarken tüm anılar,bilirim çocukluğunu da kirletenler var... Başka zamanlar,yabancı insanlar,tahsilatı henüz yapılmamış hesaplar ve yalnız belkide sana göre zavallılar.... Neyin muhakemesi bu gençliğini bile esir alır seni sana bırakmadan avuçlarına sararmış yaprakları koyar;koyarda kaçar...Hakketmiyorsa bir ömür kan bağını o zaman can bağına dayar bütün yalnızlığını... Unutanlar hep iyileşti peki unutmayanlar? Onlar sadece bir gün batımında kaldılar... YASEMİN BAŞ/ANKARA'15
Reklam
TAMAM SAKİNİM Yabancı yazarlar ile yerli yazarlar arasında önemli bir fark görüyorum. Yabancılar bir macera romanı yazarken, sadece bir macera romanı yazma amacı güderken, bizimkiler yazdıkları romanın hem herkesin hayran kalacağı hem de dünya klasikleri arasında sayılmasını bekliyorlar. Yanılıyorsam düzeltin ama ben şimdiye kadar Nobel edebiyat
NAZAN BEKİROĞLU’NDAN BİR HİKMET AKSOY KİTABI: KARINCA İZLERİ M. NİHAT MALKOÇ Ömrünün dört yılı(o da Erzurum’daki üniversite hayatı) dışında, yarım yüzyılı aşkın bir zamandan beri Trabzon’da, kendi tabiriyle suyun kıyısında, yaşayan Nazan Bekiroğlu sadece Trabzon’u değil, bütün Türkiye’yi kucaklayan bir değerimiz ve değerlimizdir. Üniversite
KARADUTUM ŞİİRİNİN HÜZÜNLÜ HİKAYESİ ..... 1949’da bir gün İstanbul Büyük Kulüp’teki bir toplantıda, davetliler Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan bir şiir okumasını istediler. Eyüboğlu ayağa kalktı ve Karadut’u okumaya başladı: “Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım,
Bazı pazarlar iyidir. Bazıları kötü Ve sadece yağmur yağdığı vakit güzel olan günler var. Bu pazar yağmur yağsaydı mesela Deniz kenarlarında uzun uzun yürüyüşlere çıksaydım. Biraz yağmur ıslatsaydı kalbimi. Serçelerin şarkısına karışsaydı martı çığlıkları Ruhumu emanet etseydim uzak diyarlara giden gemilere Yaralarımıza merhem olurdu belki bu pazar Bazı pazarlar iyidir. Bazıları kötü Ve sadece yağmur yağdığı vakit güzel olan günler var.. / M.Akif Baltacı / yorgun bir pazar
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.