şöyle ki; insan gittiği zaman tam anlamıyla gitmiyor aslında bizden. hani bedenen gitmiş olması bir şey ifade etmiyor. bir zaman sonra kalan da tam anlamıyla kalamıyor. her gelen bizden bir şeyler götürüyor buna çok üzülüyorum. çünkü, biri giriyor hayatına işte bir parça vicdanından götürüyor, biri geliyor bir parça merhametinden götürüyor, bir parça sevginden götürüyor. hiçbir zaman tam olamıyorsun.
bir ilişkin olacaksa
herkesten önce
kendinle olmalı diyor “Kaur” birileri bir şeyler katıyor lakin tuz ise gerekli olan ve bu ahiret sırrı kadar saklı ise tuzcu da gitmişse hayatımızdan bir başkasının kattığı/ katacağının tuz olma ihtimali? Umut en güçlü antidepresan hâlihazırda pembe reçetelerle alınan. bazen kendi ısssızlığımızla düşmek gerek eksiklikler adamıza...
“Daha önce senin gibi biriyle konuşmadım, Maddy. Okyanusa senin için yaratılmış gibi bakıyorsun. Yüzemediğin halde uçurumlardan atlıyorsun. Hayatın anlamını bir kitapta bulabileceğini düşünüyorsun. Hiç kusurun yok. Biraz edinmelisin. Seni sevmemeye çalışıyorum. Ama yeniliyorum. “