Ömr olsa da binlerce tekâlif ile meşhûn ,
İnsan yaşamaktan yine memnun, yine memnun!
Artık neye mevkûf ise te’mîn-i bekâsı,
Yalnız ona masrûf olur âvâre kuvâsı .
Mehmet Akif Ersoy
Mehmet Âkif “Geçinme Belası” adlı şiirine Şeyh Sâdi’nin bir beyitiyle başlıyor:
“Ömr-i gîran-mâye der in sarf şûd
Tâ çi horem sayf, çipûşem şita?”
(Kıymetli ömür, yazın ne yiyeyim, kışın ne giyeyim derken, bitti)
Geçinme belası
Acılarla dopdolu olsa da hayatın her dönemi , kabullenmek istemez yine kesinlikle ölümü!
Binlerce zorluk içinde geçse de ömrü insanın ,
O yaşamakta yine memnun, yine memnun!
Lâkin bu heves bir heves-i dîgere mağlûb:
İnsan yaşamak hırs-ı cibillîsine meclûb .
Her devresi bir devr-i azâb olsa hayâtın,
Râzîsi değildir yine bir türlü memâtın!
Ömr olsa da binlerce tekâlif ile meşhûn ,
İnsan yaşamaktan yine memnun, yine memnun!
Artık neye mevkûf ise te’mîn-i bekâsı,
**
Heyhât, onu idrâk için i’mâl-i hayâle
Yok vakti: Bütün demleri mevkûf cidâle !
İnsan ki, onun rûh ile insanlığı kâim ,
Dâim oluyor cisminin âmâline hâdim ;
Gelseydi eğer ruhunu i’lâya da nevbet ,
Anlardı nedir, belki, hayatındaki gâyet.
Bir anladığım varsa şudur: Hâlik-ı Âlem,
Hilkat kalıversin, diye, bir ukde-i mübhem,
Daldırmada insanları hâcât-i hayâta,
Döndürmede ezhânı bütün başka cihâta .
Ömrün öteden berk-süvârâne şitâbı,
Iyşin beriden lâzım-ı bîhadd ü hesâbı ,
Göstermede dünyâya, nedir maksad-ı Hâlik…
“Kimden kime şekvâ edelim biz de şaşırdık!”