Bir aydının yetişme sürecine tanıklık ettiğiniz, bu sırada da Türkiye ve dünyanın dönüşümüne şahit olduğunuz oldukça dolu bir kitap: Öyle Geçer ki Zaman.
Teoman Duralı'nın ailesinden başlayarak hayatının işlendiği söyleşilerin derlemesi olan bu kitap, dil ve üslup bakımından anlaşılır ve açık olmakla birlikte, okurken sizi de o yıllara götürüyor. Kitap Teoman Duralı'nın gözünden Türkiye'nin ve Avrupa özelinde tüm dünyanın son 100 yılda geldiği durumu irdeliyor. Dünyadaki siyasi ideolojiler, liderler, toplumların özellikleri ve birçok toplumsal olayın gerekçeleri üstünde dururken, her şeye daha geniş bir perspektiften bakma fırsatınız oluyor.
Kitap merhum Teoman Duralı'nın Türkçe kavramlara yüklediği ehemmiyeti ve Türkçeye verdiği önemi göz önünde bulundurmuş, bununla birlikte yazım sürecinde merhum hocamızın konuşma ve anlatım üslubu dikkate alınarak buna göre düzenlemeler yapılmış bir eser olup, sanki hocamızdan yüzyüze ders alıyormuş hissiyatından da okurlarını mahrum bırakmıyor.
Kısacası kitap ; okurlarını geçmiş yüzyılın yaşantısı, insanları ve 'tantanası' hakkında düşündürürken; bir aydının, fikir adamının yetişme sürecine, bu süreçteki etkenlere de tanıklık etmenizi sağlıyor.
Bilge Lider Aliya İzetbegoviç'in hapis yıllarındaki çalışmalarının meyvesi olan Doğu Batı Arasında İslam; günümüzde her müslümanın okuması ve başucu kitabı olarak yanında bulundurması gereken bir kitap.
Kitap adından da görüleceği üzere, Doğu mistisizmi ve Batı materyalizmi arasında İslam'ın mükemmelliğini; onun yalnızca bir dinden ibaret olmadığı gibi bilim ruhsuzluğuna da sahip olmayarak hem dünya hem ahirete yönelik bir "orta yol" olduğunu anlatıyor. Argümanlarını çürüttüğü fikirlerin önde gelen düşünürlerinden yaptığı alıntılarla sentezleyerek görüşlerini daha objektif hale getiriyor.
"Elitist bir prensibe sayı-nicelik katmasaydı İslam, İslam olmazdı. İcmada bir niteliksel (aristokratik, elitist) ve bir niceliksel (demokratik) prensip mevcuttur."