“Neden hep böyle pantolonla dolaşıyorsun” dedim bir gün “bir kere de etekliği denesen.” Ertesi gün kırmızılı lacivertli ekose bir eteklikle geldi sağdıç, görüyorum; merdivenden çıkarken etekleri savruluyordu; görüyorum; gözleri hiç olmadığı kadar mühimdiler, mühim, görüyorum; hep görüyorum. Ders bitiyor ve bulvarda dakikalarca yan yana yürüyor, tek kelime söylemeden dakikalarca konuşuyoruz.