27. gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasından, bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadir tahsis etmişler. Hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, inşallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur.
14. Şua / 16. Mektup
Demek, Risale-i Nur'un sadık şarkitlerinden birisi leyle-i Kadir'in hakikatinin ve Ramazan'ın yüksek mertebesini kazansa umum hakikî sadık şarkitler sahip ve hissedar olmak vüs'at-i rahmet-i İlahîyeden çok kuvvetli ümitvarız.
Sabah, akşam, öğlende,
Aklım büyük şölende.
Bütünlük, o "bir" dedir.
Sayı sayı bölende.
Bilmez yaşayan ölü;
Asıl haber ölende.
Tek hat, tek yön, burada;
Giden de bir, gelen de.
O'nunla buluşmak var,
Sıra bize gelende.
O'na de ki: Ey Resul
Ölümsüzlük kölende...
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
Çın, çın, on iki hece,
Çaldı bir eski saat.
On ikide her gece,
Bana diyor ki saat:
Dün, bugün, yarın, siz, biz
Bu yayın içindeyiz;
Onu yüz yıl sayın siz.
Ömür on iki saat...
Hatta bir sinek beni ısırmasın diyerek yılanın ağzına giren korkaklar vardır. Açlıktan ölenlerin sayısı, belki de açlıktan öleceğim korkusu ile ölenlerin sayısından çok daha fazladır.
-Alıntı-
Sükut... kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçilmez dünyadan nazar.
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç varda kalan biz miyiz?