Nasıl Kur'an-ı Hakîm'in müteşabihatı var; tevile muhtaçtır veyahut mutlak teslim istiyor. Ehadîsin de Kur'anın müteşabihatı gibi müşkilâtı vardır. Bazen çok dikkatli tefsire ve tabire muhtaçtır.
Düşünce inanç haline ancak bilinene tek yolla, genellikle diğer akılların aynı inanca varmak için geçtikleri yollardan çok farklı, hiç beklenmedik bir yolla geçer.
Yaşamınızın belli bir dönemde olaylarla ilgili bakış açınızın tümünden değiştiği, o ana dek gördüğünüz her şeyin henüz bilmediğiniz öbür yüzünü size döndürdüğünü ansızın fark ettiğiniz oldu mu hiç sevgili okurum?
Gözlerini kapatman, hiçbir şeyi değiştirmez. Gözlerin kapandı diye, hiçbir şey silinip gitmez. Bu bir yana, gözlerini bir sonraki açışında her şey daha da kötüleşir. Biz işte öyle bir dünyada yaşıyoruz.
Dünyada bu kadar çok boş yer olduğu halde, var olabileceğin, sana fazlasıyla edecek ufacık bir yer bile bulamazsın. Sesleri aradığında, karşına çıkan sessizlik olur.
İbn İshak diyor ki: Muhammed b. Abdurrahman b. Abdullah b. Husayn et-Temimi'nin aktardığına göre Resülullah (sallallahu aleyhi vesellem| şöyle buyurmuştur:
“Her kimi İslâm'a davet ettiysem, mutlaka biraz düşünüp tereddüt etti. Ancak Ebü Bekir, kendisine İslâmiyet'i anlattığım zaman ne bekledi ne de tereddüt etti.”