“Cress huzursuzca kıpırdandı. “Biliyorum. Bence haklısın. Belki de kader diye bir şey yoktur. Belki kader dedikleri, bize sunulan imkânlar ve onlarla ne yaptığımızdır. Artık büyük, destansı aşkların da kendiliklerinden olmadıklarını düşünüyorum. Onları kendimiz yaratmalıyız.”