Dorian Gray'in Portresi'ni ilk okumaya başladığınızda sıradan bir kitap okumadığınızı anlıyorsunuz. Fakat fikrimce aşırı abartılan bir kitap. 8/10'luk bir kitaba dünyadaki tek kitapmış gibi davranılıyor. Konu orijinal. Türkçeye çevirilen versiyonunda ressamın Dorian'a olan aşkı gizleniyor tabii. Araştırınca biraz daha, şaşırmadığım bir bilgiydi. Şimdi asıl konumuza dönelim: Lord Henry. Başta ressamla olan dostluğu dikkatimizi çekse de Dorian'ın hedonist ve kısmen kötücül bir bakış açısına sahip olmasını sağlayan karakterimiz. Şu ana kadar karşılaştığım hedonizmi temsilen en iyi karakterdir kendileri. Gerçekten de söylediklerine bakarak bakış açısının iyi yansıtılmış olduğunu kolayca fark edebilirsiniz. Duvarımda Lord Henry alıntıları bolca bulunuyor. Demem o ki kitaptaki en derin karakterin Lord Henry olduğunu düşünüyorum. En azından bazı şeylerin farkında. Dorian ise klasik dışının güzelliği yüzünden içini güzelleştirmeye gerek duymayan insan tiplemesi. Bu yüzden Dorian'ı sevmiyorum. Sığ geliyor. Kitabı okumanızı öneririm.