Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

samurcuk

Karşına çıkan bir eylem, düşünce ya da ifadeye dikkatini ver. Bugün iyi olabilecekken, yarın iyi olmayı yeğlersen haklı olarak ızdırap çekersin.
Sayfa 81 - İŞ Bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Zira bir insan hata yaptığının bilincinde olmazsa, yaşamak için ne sebep kalır geriye?
Ne zaman içtenlikle mutlu olmak istersen, birlikte yaşadığın, tanıdığın insanların özelliklerini düşün; örneğin birinin enerjisini, diğerinin alçakgönüllülüğünü, bir başkasının cömertliğini, bir diğerininse başka bir özelliğini düşün. Çünkü hiçbir şey birlikte yaşadığımız insanların görünüşe yansıyan erdemlerinin imgeleri kadar mutluluk veremez, hele hepsi bir arada toplanmışsa. Bunu hep aklında tut.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bunların memnun etmek istediklerinin ne biçim insanlar olduğunu düşün, hem de bunun için neler neler yaparlar! Oysa zaman bunları ne kadar çabuk silip süpürecek, sildiği diğer onca şey gibi.
Eğer biri benim düşündüklerimin veya yaptıklarımın doğru olmadığını ispatlarıyla ortaya koyarsa onları düzeltir ve o kişiye minnettar olurum. Çünkü hakikati arıyorum ben ve kendini kandırmada, cehalette ısrar edenler haricinde hakikatten hiç kimse zarar görmez.
Reklam
derin konuşan epiktetos dedem
İnsanların hoşlanmadıkları var olan şeyler değil, o şeylerle ilgili yargılardır. Örneğin ölüm ürkütücü değildir, sadece onun hakkında sahip olduğumuz fikir korkutucudur. Bu yüzden de canımızı sıkan bir şey olduğunda asla diğer insanları değil, kendimizi suçlamalıyız. Cahil bir insan bir yanlış yaptığında başkalarını, az çok eğitimli bir insan kendini, tamamen eğitimli biri ise ne kendini ne de başkasını suçlar.
Sayfa 26
'Peki ben neyim?' diye kendine soranlar... Zavallı bedenlerinin içinde zavallı insan evlatları. Onlar gerçekten de zavallılar! Aslında ellerinde o bedenden çok daha fazlası var. Ya bedene ya da zihne tutunmayı tercih edip diğerini görmezden gelirler. Bunu neden yaparlar?
Sayfa 30
Aşkın, hakikatin içinden çıkmayıp sadece tutkularla yönetildiği her an, eşler birbirini özgürleştirmeye değil köleleştirmeye çalışırlar
Sayfa 29
Etrafımdaki her şeyi ölçüp bu kısa, bu uzun, bu kalın, bu geniş diye yargılamalarda bulunan ben, elde ettiğim bu ölçümlerin doğru olduğunu nereden ve nasıl bilirim?
Sayfa 17
Artık geometri ve müziği ne için öğrenmemiz gerektiğini bilmiyor, kendi dilimizi doğru bir şekilde kullanmanın neden önemli olduğunu idrak edemiyoruz.
Sayfa 7
Reklam
Ne yaratacaksın? Yaratmak yoktan var etmektir. En akıllımızın kafası bile bizden evvelkilerin depo ettiği bir sürü bilgi ve tecrübenin ambarı olmaktan ileri geçemez. Yaratmak istediğimiz şey de bu mevcut malları şeklini değiştirerek piyasaya sürmekten ibaret. Bu gülünç iş bir insanı nasıl tatmin eder bilmiyorum.
Sayfa 13
Her türlü güç Tanrı'dan gelir, kabul. Ama bütün hastalıklar da ondan gelir. Böyledir diye, hekim çağırmak yasak mı olmalı?
Ey erdem, basit ruhların yüksek bilgisi, sana ulaşmak için bu kadar zahmete ve külfete lüzum mu var? Senin ilkelerin bütün kalplerde yazılı değil mi? Kanunlarını öğrenmek için herkesin kendi içine bakması, ihtirasların sustuğu bir anda vicdanını dinlemesi yetmez mi? Gerçek felsefe işte budur, biz onunla yetinmesini bilelim.
Sayfa 33
Yapmacıklık o kadar da feci bir şey midir? Sanmıyorum. Yapmacıklık, kişiliklerimizi çoğaltıp zenginleştiren bir yöntemdir yalnızca.
Sayfa 163 - Lord Henry
Lord Henry'den Ahlaki Değerlere Dair Saptamalar
...Bir insanı etkilemek ona kendi ruhunu vermektir. Etkilenen kişi artık kendi fikirleriyle düşünemez, kendi tutkularıyla yanıp tutuşamaz hale gelir. Sahip olduğu erdemler bile gerçek değildir artık. Günahları bile ödünçtür; günah diye bir şey varsa tabii. Artık bir başkasının müziğindeki bir yankıdan, kendisi için yazılmamış bir rolü oynayan bir oyuncudan ibarettir. Oysa yaşamın amacı kendi kendini geliştirmek, tekamül etmektir. Dünyaya gelme sebebimiz özümüzün farkına varmaktır. Bugünlerde insanlar kendilerinden korkar oldu. Görevlerin en ulvisini, kendilerine karşı olanı unuttular. Hayırseverler hayırsever olmasına, açları doyurup yoksulları giydiriyorlar. Gelgelelim kendileri çırılçıplak, ruhları açlıktan kıvranıyor. Cesaret denilen şey insanlığı çoktan terk etmiş. Belki de hiç cesur olmadık. Ahlakın temelindeki toplum korkusu, dinin sırrı ise Tanrı korkusu: İşte bizi yöneten iki şey.
Sayfa 22 - Lord Henry
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.