Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sançarın Kahkahası

Sançarın Kahkahası
@sancarinkahkahasi
“Madem ki Türküz; o halde Türk gibi yürür, Türk gibi düşünür, Türk gibi duyarız ve Türk gibi yazarız.” İnstagram: instagram.com/sancarinkahkahasi
Türk Dili ve Edebiyatı
59 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
Medenî kanunla Türk kadınına Garp kadının bütün haklarını veren Atatürk, kendi münasebetlerinde, bırakınız ecnebi erkekle evlenen Türk kadınını, ecnebi kadınla evlenen Türk erkeğine bile tahammül etmezdi.
Sayfa 476Kitabı okudu
Reklam
“Nah” hareketinin kökeni:
Eski Roma’da merdiven altından geçmek zorunda kalan birinin kötü talihten kurtulmak için yapması gereken el hareketi bizleri yakından ilgilendirir. Bu el hareketi, başparmağı işaret ve orta parmağın arasına sokarak merdivene sallamaktır. “Fico” adı verilen bu hareket aynı zamanda fallik simgesidir.
Sayfa 23
İstanbul’daki Halife, er geç padişahlığını bekleyen şahane bir nöbetçidir. Bütün şer’iyeciler, medreseciler, muhafazakâr Osmanlılar, hepsi onun etrafında manevî bir saf birliği kurmuşlardır. Fakat İsmet Paşa’nın grup toplantısındaki meşhur cümlesi de kulaklarında çınlamaktadır: “Tarihin herhangi bir devrinde, bir Halife, eğer zihninden bu memleket mukadderatına karışmak arzusunu geçirirse, o kafayı behemehal koparacağız!”
Sayfa 447Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sofraları uzun sürer, herkesi konuşturur, sabırla dinlerdi. Medenî Kanun fikri Mahmut Esat, Saraçoğlu, Şükrü Kaya gibi Batı’da okumuş Türkçüler tarafından “ilham” olunmuştur.
Sayfa 430 - *Mahmut Esat Bozkurt, Şükrü SaraçoğluKitabı okudu
Ziya Gökalp, tanıdıktan sonra Mustafa Kemal’e hayran kalmıştır.
Sayfa 429 - Falih Rıfkı, Türk milliyetçiliğine engin ufuklar açması sebebiyle olduğunu söylüyor.Kitabı okudu
Reklam
Çünkü bol ağaç ve modern tesisin, Türkiye’de yeni zamanlar şehri kurmakta olan Kemalizm’in şehircilik davasının iki ana vasfıdır.
Sayfa 417Kitabı okudu
- Hâkimiyet ve saltanat hiç kimseye hiç kimse tarafından ilim icabıdır diye müzakere ile verilmez. Hâkimiyet ve saltanat kuvvetle, zorla alınır. Türk milleti bu hâkimiyeti kendi eline almıştır. Şimdi bu millete saltanatı bırakacak mısın, diye sorulmaz. Mesele emr-i vâkidir ve behemehal olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi böyle tabî görürse, muvafık olur. Yoksa hakikat gene usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal ki bazı kafalar kesilecektir.
Sayfa 392 - Mecliste “Saltanat ve Hilâfet ayrılabilir mi?” tartışmalarında neticeyi çıkmaza saplamak isteyenler olunca Atatürk’ün söyledikleri.Kitabı okudu
Ben ömrümde hiçbir edebiyat eserinde, ordulara ilk hedeflerinin Akdeniz olduğunu bildiren günlük emri okurken duyduğum zevki duymadım. Bu, bütün heyecanların üstünde bir heyecan veren, bütün şiirlerin üstünde bir şiirdi. Ne olmuştuk biliyor musunuz? Kurtulmuştuk.
Sayfa 363Kitabı okudu
Padişahla birlikte kalanlar böyle işe yaramaz adamlar, iyi Türklerin çoğu Mustafa Kemal ile beraber."
Sayfa 312 - İngiliz Yüzbaşı ArmstrongKitabı okudu
Topal Osman beş on kişi ile harekete geçti. Bir Türk evine karşı üç Rum evi yakmak, mezarını kendine kazdırıp diri diri adam gömmek, vapur kazanına kömür yerine canlı adam atmak gibi zulüm ve işkenceleri ile tanınmıştır. Sonunda Pontus Rumluğunu iyice yıldırdı idi.
Sayfa 278Kitabı okudu
Reklam
Bir Yörük Ali Efe de vardır. Vurguncu değildir. Gözü pektir. Aydın baskınında iki yüz kişi ile bir alay Yunanlı kaçırmıştır.
Sayfa 277Kitabı okudu
İnanmayanlar da inanlar da haklı idiler. Ben Erzurum’dan İzmir’e sağ elimde tabanca, sol elimde sehpa, öyle geldim, demişti.
Sayfa 244 - Falih Rıfkı’nın ‘Millî Mücadele’ye geç katılanların veya katılmayanların Millî Mücadele sonrası Atatürk tarafından hoşgörülü muammele görmesi’ konusu açması üzerine Atatürk’ün cevabı.Kitabı okudu
İttihatçılar vatan satıcısı değil idiler. Liderlerinin hepsi parasız ve yardımsız, düşman kurşunları altında can vermişlerdir. Fakat umumî dünya görüşünden, realiteleri elde tutarak ve karşılaştırarak uzun vadeli hesaplar yapmak ve hükümler çıkarmak gücünden, yetkisinden yoksun idiler.
Sayfa 141Kitabı okudu
“Vatan mutlak selâmet bulacak, millet mesut olacaktır. Çünkü kendi selâmetini, kendi saadetini, memleketin ve milletin selâmeti için feda edebilen vatan evlâtları çoktur.”
Sayfa 79 - Atatürk’ün bir mektubunda söylediklerinden.Kitabı okudu
Öldü öleli Talât Paşa’ya hiç şaşırmadan “merhum” diyor, her anışta böyle kederleniyordu. “Bilirdi elbette hepimizden iyisini… Ama sıkıştı mı, kendisi de çekerdi çekmeceyi… ‘Hodri meydan!’ diyerek yapışırdı tabancasına…”
286 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.