Yaşamın yapısında umut ve inanca bağlı olan ve onların bir halkasını oluşturan bir öge daha vardır: cesaret, ya da Spinoza'nın adlandırmasıyla, direnme gücü. Belki de direnme gücü belirgin, daha açık bir anlatım, çünkü günümüzde cesaret daha çok yaşama yürekliliğini değil de ölme yürekliliğini göstermede kullanılıyor. Direnme gücü, umut ve
"Gönül almak mı? Benim senin gönlünü almaya çalıştığım yok, sadece ihtiyacın olacağını söylüyorum. Çok dik kafalısın Lily, çok!"
"Annem gibi, değil mi baba?"
Ceset parçalarındaki otopsi sonuçları düşüncelerimizi yanıltmadı. Cinayet aletlerimiz farklı. Katil bel kısmıyla çok oynamışa benziyor. İlk denediği cinayet aletini tespit edemedik ama diğeri testerenin bir türü olan hızarın diş izlerine rastladık. Ayrıca meme uçlarında herhangi bir iz de yok. Koluna gelirsek, sol el parmaklarının eklemleri kırılmış ve aynı kola ait dağlanmış kabarcıklar görülüyor. Tabii bir de Tollygilin bulduğu kemikler var bunlar da bu kıza ait.
Ekip için artık bir şey belirgindi. Katilin şeytani bir zekaya sahip olması ve kurbanlarına karşı soğukkanlılıkla yaklaşan bir yaratıktan farkı olmadığı.
"Kolay değil Tolly. Ayrılan et ve kemikler, kurumuş kanlar gözümün önünden gitmiyor. Mesela düşündün mü maktullerin kafasına ve ayaklarına ne yapıyor katil diye?"