Hey cesur yeni dünya! Mutluluklar diyarı diyebileceğimiz bu dünya da insanlar hiyerarşik sistemin ürünü olarak döllenirler. Alfalar, betalar, gamalar ve epsilonlar olarak sınıflandırılan insanlar yetişkinlik hayatlarında yapacakları işler doğrultusunda, bebeklikten itibaren hipnopedya ile koşullanırlar. Böylece alfalar alfalıklarından betalar betalıklarından memnundur. Sınıfların, Ford'un ürünü olan dünya düzeninin, ölümün, zevklerin, cinselliğin ve akla gelebilecek her türlü olgu ve olayın şartlandırılması özgürlüğün, benliğin, tercihlerin, dinlerin ve inançların silinişi demektir. Farklılıkların ve adilliğin yok oluşu...Böylesi bir dünya fikrimce cesurluğun değil, korkaklığın ürünüdür. Anne, baba kelimelerinin müstehcen oluşu, ailenin bir kavram olmaktan öteye geçemeyişi, her ne kadar özgürlük için atılan bir adım olsada bunu toplum seçmemiştir. Böylesi bir özgürlükten söz edilmez. Soma adı verilen tabletler bütün olumsuz duygulardan arınmak amacıyla üretilmiş olsa da yazar, kitabında yer yer somanın bile insan duyguları karşısında yeteri kadar tesir edemediğine değinmiştir. Insanların belirli tip, karakter, duygu ve düşüncelere sahip olması durumunda dünyanın bir fabrikadan farksız olmayacağını dillendiren bir kitap olmuş. Her şeyin işlevsel olduğu, duygulara yer olmayan bir dünyada küçük