İmdi, elbette kendinize soracaksınız, acaba dünya bu kadar ters mi işliyor ki durmadan tersyüz edilmesi gereksin? Ama dünyanın buna çoktan verdiği iki cevabı var. Çünkü dünya var olduğundan beri çoğu insan gençliğinde onu tersyüz etmeden taraf olmuştur. Onlar yaşlıların mevcut düzene sarılmasını ve beyinleri yerine bir parça et olan yürekleriyle düşünmelerini gülünç bulmuşlardır. Bu genç insanlar yaşlılardaki ahlâkî ahmaklığın da tıpkı sıradan entelektüel ahmaklık gibi yeni şeylere bağlanamama eksikliğinden ileri geldiğini zannetmişlerdir, kendi tabiî ahlâkları ise bir verimlilik, kahramanlık ve değişim ahlâkı olmuştur. Yine de harekete geçme çağına girdiklerinde bunu artık bilmek ve hatırlamak istemezler.
işin kötüsü Ulrich büyük biri olmanın yollarını bilmek şöyle dursun, büyük birinin ne olduğundan da bihaberdi. Okul çağındayken Napoléon'u büyük adam sanırdı; bunun sebebi kısmen insanın gençken suça karşı beslediği tabiî hayranlık, kısmen de öğretmenler Avrupa'yı altüst etmeye çalışan bu zorbayı tarihin en gaddar canisi olarak gösterdikleri içindi. Sonuçta Ulrich, okuldan kurtulur kurtulmaz bir süvari bölüğünde subay oldu. O zamanlar bu mesleği tercih etmesinin sebepleri sorulsa herhâlde artık amacının bir zorba olmak olduğunu söylemezdi, zira böylesi arzular gizli kapaklıdır; Napoléon'un dehası, general olduktan sonra gelişmeye başlamıştı(…)