Ahmet Hâşim, "Bir Günün Sonunda Arzu" şiirinde "sonsuz iri güllerden, "kamıştan daha nâlân" güllerden bahseder. Haşim'in bülbülü değil de gülü inletmesi enteresandır. Bir başka şiirinde bülbüle şöyle seslenir Haşim:
Bir gamlı hazanın seherinde
Israra ne hâcet yine bülbül?
Bil kalbimizin bahçelerinde
Can verdi senin söylediğin gül!
Savrulmada gül şimdi havada
Gün doğmada bir başka ziyada...
Hâşim, aslında bir efsanenin bitişini ilan ediyor. Gül, can vermiş, savrulmaktadır ve bülbülün ısrarı boşunadır.