Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

schopenhauer

schopenhauer
@schopenhauer_
it’s a long sad story.
77 okur puanı
Kasım 2018 tarihinde katıldı
bazen hala düşünüyorum son noktayı koymayı; havagazı, 19. kat penceresi, bir saatte dört şişe viski ya da saatte 130'la betona dalmak. İntiharı ilk düşündüğümde 13 yaşındaydım ve başarısızlıklarla dolu hayatımda o günden beri benimle: bazen öylesine geçirirdim aklımdan, küçük provalar, ama bazen de deli gibi isterdim kendimi öldürmeyi. ama, şimdi, tamamen delice olmuyor artık, sinemaya gitmekle yeni bir çift ayakkabı almak arasında seçim yapmak gibi bir şey daha çok. hatta yıllar geçtikçe intihar düşüncesi kaybolur neredeyse. sonra, birden, canlanır:
Reklam
Bir hap yuttum bu ince Kağıtımsı duyguyu Öldürmek için. Sabotajcı, Kamikaze-
işler iyice kötüye gittiğinde yapacak bir şey yoktur, gülünesidir neredeyse, giysilerimi tekrar giyer, dışarı çıkar, yüzleri, makineleri, sokakları, binaları, dünyanın açılışını seyrederim.
Sayfa 193Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
üst katta bir odam var ve uçucu, dürtücü, çılgın dorukta tek başıma oturuyorum, tembelim bu acı tarlalarında, ve dostlarım, duvarlar, bu bir kerelik kumarı kucaklıyor- kalbim kahkahayla gülemiyor ama bazen gülümsüyor sarı elektrik ışığında; bu odada bir kez daha yalnız oturarak buraya kadar gelmiş olmak.
Sayfa 166Kitabı okudu
dağınıklığı hiçbir zaman ben seçmedim, kendi gelir ve yerleşir her şeyi olması gereken yere koymaya yetecek zaman yok -her zaman bunalımlar, kayıplar, karmaşanın ve güçsüzlüğün sert matematiği var.
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
kendi üstüme kapanmalıyım, oyun oynamayı bırakmalıyım çünkü derinde bir yerde taşakların üzerinde ya da altında ya da o henüz ezilmemiş başın içinde gözler lanetli ve olanaksız yangınlar gibi dışarı bakmakta sıçramak üzere olduğum boşluğu görüyorum
Hemingway kendini öldürdüyse ben neyim? Cummings daktilosunun üstünde öldüyse, Faulkner kalbini tutup gittiye, ben neyim? ben neyim? Jeffers mezarında, taştan kozasında öldüğünde ben neydim?
Ben bir hayal kırıklığının, bir kaçışın ürünüyüm ve bir hapishanede dünyaya geldim. Kendimi bu gerçekten asla kurtaramam. Ne kendime ne de bir başkasına hayallerle dolu, hafiflemiş bir gelecek, yıldızlı bir gece, güneşli bir gün vaat edemem. Lanetliyim ben. Üstümde terk edilmişliğin laneti var. Asla silinmeyecek.
Sayfa 176Kitabı okudu
İşler yolunda gitmiyorsa hiçbir yere de gidemezsin. Ardında bırakacak bir şey yokken kim gidebilir? Hiçbir yere doğru uzun bir yürüyüş, bunu kim göze alabilir?
Sayfa 124Kitabı okudu
Mutluluk bir vazgeçiştir ve çok ender rastlanan bir ruh dinginliğidir.
Reklam
On bir yıldır sabah yatıp öğlen kalkıyorum. Hava kararana kadar geçmiyor dalgınlığım. Belki de uykuda kaybettiğim bir şeyleri arıyorum. Kimi görsem rüyalardan bahsediyorum. Oysaki hatıralardan konuşmak lazım.
Kapı falan değil ay. Kendi halinde bir surat işte. Parmak boğumu denli beyaz ve korkunç sinirli. Karanlık bir suç gibi sürükler denizi peşinden; sessizdir Koyu bir umarsızlığın bakakalışıyla burada oturuyorum işte.
İnsan sevilmedikçe ait olamıyor hiçbir şeye. Ben bütününü kaybetmiş bir parçayım. Varlığımı hissetmediğim oluyor. İçimde sürekli boşluğu sızlayan eksik parçalarım var.
Sayfa 154Kitabı okudu
Belki böyle baş edebilirim diye sarhoş oluyorum her gece. Eksik uyanacağımdan emin olduğum bir sabaha doğru geceden saat eksiltiyorum. Bu böyle yarım kalıyor yine. Tamamlanamıyorum.
Parça parçaydım. Bütünümün nasıl olduğunu hiç göremedim. Yüzümü tam göremediğim için hep eksik hatırlıyorum çocukluğumu.
485 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.