Birine çok yakın olmayı, birini hayatımın her şeyi yapmayı, onu tam merkeze oturtmayı hiçbir zaman beceremedim. Çünkü birini tam merkeze oturttuğumda, onu hayatıma her şeyini aldığımda dünyamın dengesi şaşıyor gibi geliyordu bana. Birine ne kadar çok yakın olursam karşımdaki kişinin bu yakınlıktan sıkılacağını düşünüp, araya bir duvar ören hep ben oluyordum.