Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cansel

Cansel
@secealeme
255 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Aşk bir yalan üstüne kuruluydu -çaresiz!- Gene de vazgeçilmez sevgililer gibi biz Sanki ateşden bir çark üstünde dönüyorduk.
Sayfa 39
Reklam
Parkta Serenad
—İçimi gıcıklıyor bu ıhlamur kokusu, Bu ıhlamur kokusu, ah! Ya görünmez güllerin kokuları!.. —Hep pusu, Hep pusu bana, kah kah kah... —Bir kedi sever gibi okşasın istiyorum Parmakların saçlarımı. Bu gece bütün ömrüm yaşasın istiyorum, Doyur bütün açlarımı! —Birleşelim bu gece tek bir göğüste atan Kalbinde bin sevişmenin. İçsem şu damlayan ayışığını dallardan, Ak südü sanki memenin.
Sayfa 37
Niçin kalbim hep seni ister, niçin? Bilemem. Esmersin ama güzelsin, Gözlerinde mutluluğu gülersin, Ama benden sızan bu keder niçin Bilemem. Keder de yel gibi eser Ve bir gün ya bu yol ya şu gemiler Seni elimden alır gider, niçin Bilemem. Ama kaybedersem seni Her öten kuş ve her akan su beni Bir yolculuğa davet eder, niçin Bilemem.
Sayfa 30

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Son aşkımdır bu -sen- ve son çile, Günümün son fecri, sonu artık; Giriver inince gün, aralık Kapımdan gelinlik elbisenle. Onu sevmekle geç, ey yaşamak!
Sayfa 26
Pencerenden bir gül attığın zaman Işıkla dolacak kalbimin içi. Geçiyorum mevsim gibi kapından Gözlerimde bulut, saçlarımda çiğ.
Sayfa 22
Reklam
Geçmiş bir zamanı kalbim bulmak üzredir, Tamamlanacaktır yarım kalmış rüyalar; Ey hafıza! cömert memenden beni emzir, Zengin renklerini ufkuma dök, ey bahar!
Sayfa 17
Münire'ye Bir gün, laf arasında, bana: “Bir beşik gibi sallanır dünya, rahat uyusun diye bütün çocuklar...'” gibi bir söz söylemiştin. O gün bu gün düşünürüm ki, insanların barışını ve evrensel sevgiyi daha özge bir biçimde anlatmak kabil değil. Ben yaşantımı şiire, şiirimi de bu sevgiye verdim. Sanırım, kitapta savaş sözcüğünü bulmayacaksın. Kaldı ki, esinim senden gelir. Onun için, kitabı, sevinerek, sana armağan ediyorum; sana ve bu inançla yaşayanlara, ölenlere... 8.7.1974
Uzanmış yatıyordu. Çıplaktı. Kasıklarından aşağısı kül tablası, yukarısı Hürriyet Heykeli. Odaya girdim. Odadan kastım, sokak­lar! Yatağa yaklaşıp yanına oturdum. Yataktan kastım, yalnızlıklar!Organına dokundum. Organdan kastım, tabanca! Galiba üç kurşun yedim. Birini o sıktı; diğerlerinin -inanın- önemi yok!.. Ahh, el­ veda ekselansları! Ha, unutmadan, sizin için bir şiir yazmıştım yıllar önce, onu okumadan ölmeyeyim: 'içimizdeki uzaylıdır aşk, aşağı! daha çok aşağı! baktığımızda! sallan yuvarlan bedenim, pijamalarını giy, aya çükünü göster!'
Ölümlü aşklara ait ölümsüz ay­rılık sözcükleri! Ne farkedecekti, neyi değiştirecekti sanki bir bar­dağın düşüp kırılması. O, orada, sigara dumanlarının arkasında durup boylu poslu yalanlar söylerken.
Sayfa 150
Darmadağın yaşıyorum. Aşklarım da, kinlerim de darmadağın. Darmadağın ve paramparça. Etimin gücünü kaybettim. Kalçalarıma uzanan elleri, dudaklarıma geçir­ilen vampir dişlerini, ucuz bira satan sözde rock barlardaki iğrenç kimlik bunalımlarını, alkolik komünistleri, beş para etmeyen ib­neleri, sayıları aniden artan eblek lezbiyenleri, temelsiz gelişen ve yalnızca batıya yaslanan altkültürü artık unutmak istiyorum. Çok özür dilerim ekselansları, ama bu akşam beni fakmanızı rica ediy­orum. Ya da kendimi size vurdurtacağım. Yerçekiminden değil, toprağa basma tutkusundan söz ediyorum. Mamafih, hiçbir şeyin önemi kalmadı.
Sayfa 150
Reklam
Uyumsuzluk ve uzlaşmaz tavır, barajı aştı. Çok özür dilerim ekselansları, ama bu akşam size güzel bir hikâye an­latamayacağım. Yaralandığımı sanıyorum, galiba üç kurşun yedim. Birini o sıktı; diğerlerinin -inanın- önemi yok.
Sayfa 149
2.137 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.