sedanurbaki

Verirken, bu memleketin senin gibi gençlere ihtiyacı var, dedi. Oku, yaz, çalış çabala ne yaparsan yap ama yetiştir kendini...
Sayfa 9
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Türk Ruhu Nasıl Yapılıyor?
Türk Ruhu Nasıl Yapılıyor?Filibeli Ahmed Hilmi
9.1/10 · 80 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ey gençler! Bir vazife yapacak yaşa geldiğiniz, mektep sıralarından çalışma meydanına çıktığınız vakit, dileğiniz ve sevdiğiniz rahat, para, eğlence olmasın. Milleti diriltmek, milleti uyandırmak, milleti yaşayacak bir kılığa sokmak olsun. Fedakâr olunuz, zevki çalışmada, rahatı millet uğrunda yorulmakta bulunuz.
Türkler'in bilgisi ise "iyi ve namuslu yaşamak, yurt ve Türklüğün uğrunda ölmek, çalışmak ve kazanmak" idi.. Türk'üm!
Reklam
sedanurbaki
Bir kitabı okumaya başladı
İnsan İnsana
İnsan İnsanaDoğan Cüceloğlu
8.4/10 · 6,8bin okunma
"Yoo! Anlamak şart değil ki! Kimse anlamıyor, ezberle yeter!.."
Ses bana, yut, der gibiydi. Ye, yut, mutlu ol, buna hakkın var, dediğini işitebiliyordum. Herkes o kadar kötü ki ve dünya öylesine acımasız, hayaller sonsuzca ulaşılmaz, yalnızlık bir ben gibi alnının ortasında sabit ki, şu kadarcık sevinçten mahrum etme kendini.
"Olmuyor", dedim bir gün. Olmuyordu. İçinde yıllarına yayılmış ayrılıklar, hasretler ve çekilmiş, sindirilmiş acılar hücrelerine, dokularına yayılmışken insan hayal kurmaya devam edebilir mi? Ki düşün, hayal kurmak özünde hâlâ sahip olamamanın bilincidir bir yandan.
Reklam
Bilgiçliği asla bırakmıyor, her vesile ile çalım satıyoruz. Aslında bildiğimiz bir şey yok, sadece ezberlediğimiz şeyler var. Her gün kullandığımız mefhumların mânâlarına dahi vakıf değiliz. Desinler için konuşuyor, desinler için yaşıyoruz...
sedanurbaki
Bir kitabı okumaya başladı
Ülkücünün Çilesi
Ülkücünün ÇilesiGalip Erdem
9.6/10 · 409 okunma
Sâdece midelerin konuştuğu, yalanın saltanat sürebildiği bir sahada ahlâk ve faziletin lafı mı olur? Ama, sıra edebiyata geldi mi, üstümüze yoktur.
Sayfa 34 - ÖtükenKitabı okuyor
İnsan on dokuz yaşına kadar hep aynı evde, tatile bile gitmek için ayrılmaksızın yaşamışsa, günün birinde tek başına uzak bir ülkeye gelip, orada kendine bir yaşam kurmaya niyetlenince ayaklarına önce kendi aile bağları dolanıyordu.
Resim