Ses bana, yut, der gibiydi. Ye, yut, mutlu ol, buna hakkın var, dediğini işitebiliyordum. Herkes o kadar kötü ki ve dünya öylesine acımasız, hayaller sonsuzca ulaşılmaz, yalnızlık bir ben gibi alnının ortasında sabit ki, şu kadarcık sevinçten mahrum etme kendini.