Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sedef Yavuz Morgil

Kaderinizi kimsenin eline bırakmayın, kederiniz olur.
Reklam
Geç gelen vicdan, bazı şeyleri telafi etmeye yetmiyordu.
“Susmak ve için için yanmak, kendine verebileceğin en büyük cezadır.”
Sayfa 7 - Federico García Lorca, Kanlı Düğün, 1932Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sadece bazen, her şeyin bir gün sona ereceğini, en büyük acıların dahi bir gün biteceğini düşünmek insanı rahatlatıyordu.
Sayfa 161Kitabı okudu
Eğer köpekbalıklarının arasında yüzüyorsanız kanamamanızda fayda vardı.
Reklam
Hayat böyle bir şeydi işte, bazen en karanlık ve en aydınlık zamanları aynı anda yaşatıyordu. Bir yandan alırken, öbür yandan veriyordu.
Babalar ölmezdi, babalar ölümsüzdür, babalar kaya gibiydi, evin direğiydi…
İnsanın ruhu tercihlerinden meydana gelir.
Sayfa 248 - Friedrich NietzscheKitabı okudu
Sizin göreviniz kendiniz kabul etmek; benim kabulümü kazanmanın yollarını bulmak değil.
Sayfa 241 - Friedrich NietzscheKitabı okudu
Aslında insana kimse yardımcı olamaz; insan kendine yardım etme gücünüz kendinde bulmalıdır.
Sayfa 223 - Friedrich NietzscheKitabı okudu
Reklam
Bunalım, öz farkındalığın bedelidir. Hayatınıza yeterince derinden bakacak olursanız çaresizliği her yerde görürsünüz.
Sayfa 195 - Friedrich NietzscheKitabı okudu
Herkesin kendi adına gerçekleşmesi gereken görev, gerçeği keşfetmektir.
Sayfa 98 - Friedrich NietzscheKitabı okudu
Allah, geceleyin Kur’ân okuyan bir kula kulak verdiği kadar hiçbir şeye kulak verip dinlemez. Allah’ın rahmeti, kul namazda olduğu müddetçe kulun başı üstüne saçılır.
Sayfa 248Kitabı okudu
“Hz. Mûsâ’ya kavminden bazıları şöyle bir soru sordular:” “-Yâ Mûsâ! Rabbimiz uyur mu?” Hazret-i Mûsâ (Aleyhisselâm) kendisine bu soruyu soranlara: “-Ey kavmim! Allah’tan korkun, bu nasıl bir soru?” Diyerek bu gafil ve de cahil kişileri uyardı. Fakat yüce Allah, bu kişilerin aklına gelen soruya açıklık getirmek için, Allâhü a’lem (doğrusunu en iyisini Allah bilir) ve yüce peygamberi Hz. Mûsâ’sının kavmini bilgilendirmesi için; “-Yâ Mûsâ! Senden, Rabbin uyur mu? diye sordular. Sen iki eline birer dolu bardak al ve uyumadan bekle.” Cenâb-ı Allah’ın bu emri üzerine Hz. Mûsâ peygamber, iki eline su dolu birer bardak aldı ve geceleyin beklemeye koyuldu. Aradan bir zaman geçince (belki gecenin üçte biri gibi bir zaman) Hz. Mûsâ peygamber uyuklar gibi oldu. Uyuklama hali gelir gelmez bardaklar elinden düşüp kırıldı. Bunun üzerine Allah Teâlâ Hz. Mûsâ’ya: “-Yâ Mûsâ! Eğer ben uyuklamış veya uyumuş olsaydım, gökler ve yer düşer, paramparça olurdu; tıpkı senin elinden düşen iki bardak gibi…”
Sayfa 425Kitabı okudu
214 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.