Yazık! Vaat edilen çok uzun zaman içindeki onca ilerlemeden sonra dahi, İlk Günah'tan geriye, onun çok eski gerçekliğini gösterecek yeterince iz daima kalacak.
İster doğru ister yanlış olsun, insanlar hakkında söylenenler çoğu zaman onların hayatlarında ve özellikle de kaderlerinde, yaptıkları işler kadar yer tutar.
Bir gün katedralde şu vaazı verdi:
"Çok aziz kardeşlerim, iyi dostlarım. Fransa'da bir milyon üç yüz yirmi bin köy evinin dışa açılan sadece üç deliği, bir milyon sekiz on yedi bininin iki deliği, yani bir kapısıyla bir penceresi ve nihayet üç kırk altı bin kulübenin de ancak tek bir deliği, yani kapısı var. Ve bunun nedeni de kapı, pencere vergisi denilen şey. Şimdi siz yoksul aileleri , yaşlı kadınları, küçücük çocukları bu barınaklara koyun, sonra da hummaları, hastalıkları seyredin! Heyhat! Tanrı insanlara havayı veriyor, yasaysa bunu onlara satıyor."
İdam sehpası, celladın suç ortağıdır; o parçalar, insan eti yer, kan içer. İdam sehpası yargıçla marangozun birlikte meydana getirdikleri bir çeşit canavardır; verdiği ölümlerin toplamından yapılma korkunç bir hayat yaşayan bir hayalettir sanki.