Çocuğa en şiddet dolu güdülerini kabul etmenin ve onları sözlü olarak ifade etmenin ne ilişkilerini ne de insanları incittiğini göstermek çok önemlidir.
Hissettiklerimiz, düşündüklerimiz, sergilediğimiz davranışlar hoş olsun ya da olmasın onların arkasındaki duyguyu tanımalı ve kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeliyiz.
lyi sınır koyma becerileri, bir ilişkinin içinde olmak için kendimizden vazgeçmemize gerek olmadığını hissetmemize yardımcı olur. "Hayır," diyebildiğimiz için, "Evet," deme konusunda daha özgür oluruz.
Neyse ki bir yetişkin olarak hayatımızın ilk dönemlerinde kaçırdığınız anneliği yeniden tecrübe edebilmek için ikinci bir
şansa sahibizdir. Hatta bunu birden fazla ilişkide de yaşayabiliriz. Kendimizi sevgi, bakım, rehberlik, teşvik, yansıtma, koruma ve diğer İyi Anne özelliklerini partnerlerimizden, terapistlerimizden, yakın arkadaşlarımızdan, eşimizin ailesinden,
manevi öğretmenlerden, akıl hocalarından ve zamanla kendi içimizde geliştirdiğimiz anneden alırken bulabiliriz.
Annenin ne kadar derin bir bozukluğu olduğuna bakmak insana acı verir ama anneyi olduğu gibi görmek iyileşme yolunda atılan bir adımdır. Ona bir psikiyatrik bozukluk teşhisi koymanız şart değildir ama davranışını çok kişisel bir anlamda yorumlamamak için ne açılardan bozuklukları olduğunu görmeniz gerekir.
Narsist bir annenin sizde yarattığı his şöyledir: 'Yeteri kadar iyi değilim herhalde.' Bu his, annenin eleştirilerinden ve her
daim size gölgede bırakma arzusundan kaynaklanır. Annenin sizi cezalandıracağını ya da başarınızı genellikle pasif-agresif
bir şekilde elinizden almaya çalışacağını bilerek nasıl gerçek anlamda gelişip başarılı olabilirsiniz?