Su mahser kalabaligina dönsem, meydan hıncahınç dolduran
bu insanlari, kirmizi fesli efendileri, kiranta beyleri, hâki üniforma içinde Kılıç parlatan zabitleri, mülâzimlari, mektep çocuklarin tutsam,
yakalarından silksem, bildigim onca seye ragmen yine de bildigimden en fazla emin oldugum seyi onlara söylesem. "Gitmeyin" desem.
Kareli çarşaflar içinde yüzleri kapali kadinları yakalasam kollarindan
sonra, "Göndermeyin" desem.