“Bilmem ben, güvenmek diye bir şey bilmem, Gülriz Abla da bizim en yakın komşumuzdu, ama babam onunla ilişki kurmuştu, ben güven müven bilmem... Evet sen bana karışmıyorsun, ama ben senin yanında hep özen gösteriyorum, senin gibi önüme çıkan karıya (erkeğe) gözümü süzüp iltifatlar yağdırmıyorum, senin gibi karşı masalardaki kadınlara (erkeklere) bakıp durmuyorum, gözüm başka bir erkeğin gözüne takılacak diye ödüm patlıyor, senin gururun incinmesin diye... Avrupalara gidip gidip soluğu masaj salonlarında almıyorum, yurtdışına gidince sinemalara, konserlere gitmek için uğraşmıyorum, mart kedileri gibi kadın peşinde, s**s şovlarda koşmuyorum... Bu hallerde olduğunuzu duyuyorum, duydukça, onurum kırılıyor... Kızışmış hayvanlar gibi, beş dakikalığına, bir saatliğine, değişik bir ülkede, değişik bir kadının tadını alalım diye koşuşturmanız benim kadınlık onurumu kırıyor. Evet, size güvenmiyorum, evet benden önce d*zd*ğ*n ve her yapışında bir tane daha çentik atıp göğsünü kabarttığın o bayağı karıları gördükçe kendimden utanıyorum, midem bulanıyor...”