Dostum, sırdaşım, arkadaşım, yoldaşım, çepişim, maymunum, hayalim, iyiliğim, zaafım, yalnızlığım, aklım, çocukluğum, heyecanım, sabırsızlığım, umudum, gözyaşım, güzelliğim, sesim, en büyük özlemim...
Nazan Bekiroğlu'nun da dediği gibi;
Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.
Ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin.
Amin Maalouf
Tam da benim yapabileceğim türden bir delilik, el yazması bir eserin peşinden sürüklenmek. Üstelik Tebriz sokaklarına
Nar Ağacı ndan aşinayım. Amerika’dan Semerkant’a oradan İran’a uzanan büyülü bir yolculuk. Gözlerimin Tebriz sokaklarında Setterhan’ı aramasına engel olamadım elbette. Neticede “Kim bilir, yollarımız yine kesişebilir!” sözü ile “Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.” sözü aynı kaderin tecellisi değil midir?
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202061,6bin okunma
Bu romana aşık olmamın en büyük sebebi gerçekten yaşanmış bir hikaye olmasıydı şüphesiz. Karakterler, Nazan Bekiroğlu'nun dedesi ve anneannesi.
Settarhan'ın Tebriz'de akmaya başlayan ırmağı Trabzon'a doğru yol alırken, yaşadığı ihanetler, kaybolmuşluğuna birleşip onu memleketinden uzaklara götürüyor.
Zehra'nın ırmağı ise Ruslar'ın Trabzon'u işgal etmesiyle anneannesi ve komşularının oğluyla muhacirlik yoluna doğru hızla akıyor, aklının hayal edemeyeceği korkunç gerçeklere tanık olmasını sağlıyor. -Ah o nar ağacı ah!- Ve evet, dediğim gibi bu hikaye gerçek. İki ayrı ırmağın, birbirinden ayrı başlayıp aynı noktada buluşmak üzere akıp gidişini okurken binlerce duyguya tanık oluyorsunuz.
Balkan Savaşı yıllarında başlayıp, 1. Dünya Savaşı'na uzanan bu öykü, Trabzon-Tebriz-Tiflis-Batum-Bakü-İstanbul hattında geçiyor ve siz okurken tıpkı yazar gibi fotoğrafların içinde geçip yanlarında buluyorsunuz kendinizi.
Defalarca kez elime alıp, aynı yerleri okuyarak içimi çektiğimi itiraf ediyorum. Hikayenin sonu tahmin edilebilir ama önemli olan sona gelirken yaşanan olaylar olduğu için merak duygusu peşimi asla bırakmadı. Öyle yerler geliyor ki nasıl kavuşacaklar diye düşünürken buluyorsunuz kendinizi. Çok güzeldi. Çok.
En sevdiğim alıntıyla kitabı övmeyi bitiriyorum. Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.
Ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin. Sevgilerle