Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım
Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda
Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım
Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi
Kıyısından seyredilen bir denizdi sanki, unutmadım
Ah sevgili! hayat görünürdü kapından bir çırpınış yüreklerimizde
Sen evinden çıktığında güneşler doğardı içimizde, unutmadım
Toprağa düşen tohum, onda gizlenen renk, şekil, koku
Senin için biçimlenirdi, renklenirdi, kokardı senin için, unutmadım
Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri
İstemişlerdi de ezan okumuştu Bilal bir sabah, unutmadım
O dirildi, o dirildi diye birden çalkalanan sokaklar
Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı, hiç unutmadım
Ey aşk, ey dirilik soluğu, ey evrenin hareket kaynağı,
Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım! .
Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım
Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda
Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım
Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi
Kıyısından seyredilen bir denizdi sanki, unutmadım
Ah sevgili! hayat görünürdü kapından bir çırpınış yüreklerimizde
Sen evinden çıktığında güneşler doğardı içimizde, unutmadım
Toprağa düşen tohum, onda gizlenen renk, şekil, koku
Senin için biçimlenirdi, renklenirdi, kokardı senin için, unutmadım
Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri
İstemişlerdi de ezan okumuştu
Bilal bir sabah, unutmadım
O dirildi, o dirildi diye birden çalkalanan sokaklar
Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı, hiç unutmadım
Ey aşk, ey dirilik soluğu, ey evrenin hareket kaynağı,
Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım! ..
Anca Mektubumla Sevişirim
Yaşamak lazım, duygunun doruklarına varmak için. Yaşadı ve hissetti Ahmed Arif. Özlemin her tonunu parmak uçlarıyla seviştirdi. En iyi o bilir kavuşupta sahip olamamanın acısını. Aşk'a diz çöküp ayak boyayan adam oldu. Kulluğun boyutlarında mekik dokudu.
Mektubunda sevişti. Çıplak bir halde piposunu tüttürp ayak ayak üstüne atmanın resmini hissettirdi mektubunda. Her çıplaklığını mektubuyla buluşturdu. Sevişirkenki tatlılığı bıraktı mektubun çarşafına. Beklemenin heycanını, gelemeyişin sabırsızlığını ve yalvarmanın doruklarına vardı.
Bir insanı en iyi sevgiliye yazılan yazılardan tanırsın... Hırçın ve istekli yazılardır bunlar.
Leylasına aşk dolu mektuplarla...
Bir sevgiliyi hayal et, eğer bir sevgilin varsa...
Bir an ondan uzak ya da hep uzak oldugunu düşün, ondan gelmesini istediğin bir mesajın bir mektubun heycanını ne anlatabilir ne de yazılabilirim sana, sadece hissedersin...
Düşünsene, sana belli bir gün belirtiyorum ve o gün sana bir mektubum bir mesajım olacak diyorum... Peki sen ne yapardın...
O günle aşk yaşardın, o günün gelmesi için belki güneşle ahbap olurdun, o gün gelsin diye hep uyurdun. Bir haftan tek gün olurdu
Ve o gün uzun ve soluksuz olsun isterdin...
(17 Nis 2020) tarihinde incelendi
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki
Unutmadım..
Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda
Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım.
Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi
Kıyısında seyredilen bir denizdi sanki unutmadım...
#ErdemBayazıt
#AraÇağrı
Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım
Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda
Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım
Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi