Sen bir taze haber gibi gelmiştin unutmadım
Her gelişin bir taze haberdi, unutmadım
Aşktı alıp verilen, altın bir vakitti yaşadığımız
Bir muştuyu algılamanın sürekli gerilimiydi sanki, unutmadım
Can oynardı evlerde, yollarda, meydanlarda
Can alınıp can verilirdi, hiç unutmadım
Sen uyurdun, uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi
Kıyısından seyredilen bir denizdi sanki, unutmadım
Ah sevgili! hayat görünürdü kapından bir çırpınış yüreklerimizde
Sen evinden çıktığında güneşler doğardı içimizde, unutmadım
Toprağa düşen tohum, onda gizlenen renk, şekil, koku
Senin için biçimlenirdi, renklenirdi, kokardı senin için, unutmadım
Ebedi masum çocuklar zamanın solmayan çiçekleri
İstemişlerdi de ezan okumuştu
Bilal bir sabah, unutmadım
O dirildi, o dirildi diye birden çalkalanan sokaklar
Ölüm ki sonsuza açılan bir kapıydı, hiç unutmadım
Ey aşk, ey dirilik soluğu, ey evrenin hareket kaynağı,
Nasıl unuturum, nasıl unuturum, hiç unutmadım! ..
Erdem Bayazıt
ZERKALO-Tarkovsky
bir hayal gibi, merdivenleri uçarak,
yağmurlarla ıslanmış
leylakların arasından geçirip,
aynanın ötesindeki ülkene götürürdün beni.
gece çöktüğünde,
bana mutluluk verirdi.
mihrabın kapıları açılır,
ışıldardı yavaşça, yere uzanan çıplak bedenin.
ben uyanır, “tanrı seni kutsasın” derdim.
oysa bilirdim bunun ne kadar cüretkar ve manasız olduğunu.
sen
Erdem BEYAZIT Aşk risalesi
Üstadımın (Ruhu şâd mekânı cennet olsun) bu şiirini dinleken gülmüştü ilk önce , alaycı bir şekilde , sonra pür dikkat kesilip dinlerken (... adam doğru söylüyor..) diyerek iç geçirip , tekrar tekrar dinlemişti daha çok severek..
youtu.be/x1cZD5AZnGw?si=...
AŞK RİSALESİ
Dirilmek yeniden
Yerin uyanması gibi,
Sen uyurdun uykun bir tepeden seyredilen uçsuz bir vadi
Kıyısından seyredilen bir denizdi sanki unutmadım
Ah sevgili! Hayat görünürdü kapından, bir çırpınış yüreklerimizde
Sen evinden çıktığında güneşler doğardı içimizde unutmadım
Toprağa düşen tohum ondan gizlenen renk şekil koku
Senin için biçimlenirdi renklenirdi kokardı senin için unutmadım
Aşk Risalesi
Dirilmek yeniden
Yerin uyanması gibi, kımıldaması gibi toprağın
Bulutları yarması gibi gün ışığının
Yağmurun ansızın boşanması
Binlerce kuşun bir anda parlaması havalanması
Erimesi gibi karların ve buzulların
Patlaması gibi dal uçlarında tomurcukların.
Dirilmek yeniden
Yüzyıl süren bir berzahtan geçmişiz gibi
Kandan kinden öfkeden
Üstümüze bir
Eğer bütün hayatımı geçirseydim çileyle,
Huzur içinde korkmadan uyurdun sen de
Çölün ortasında, gölgesinde haçın!
Sayfa 85 - François MainardKitabı okudu
Sen uyurdun uykun bir tepeden seyredilen uçsuz
bir vadi
ve uyurdun tahtında, huzur içinde.
ulu, tanrım!
yalnızca benimdin.
uyanır, değiştirirdin sıradan
ve fani sözlerimizi.
gırtlağım yeni bir güçle dolardı.
“sen” sözcüğüne yeni anlam verirdin.
“hükümdar” anlamına gelirdi artık.
her şey değişirdi.
Meleğime, Herama
Canım kızım. Aklıma düştüğün gecelerden biri bu. Ben şimdi senden, evimden kilometrelerce uzaktayım. Ama bir o kadar da yanımdasın biliyor musun hera. Seni kalbimin en sıcak yerinde saklıyorum. Oraya herkes giremez. Şimdi orada olsam hemen alırdım seni göğsüme. Gerçi sen biliyordun hep kalbime en yakın yeri. Gelirdin ve kucağımda mırıltilarinla uyurdun. Huzur verirdik birbirimize. Seni öylesine çok seviyorum ki hera. Ne bir insan tutabiliyor yerini ne bir hayvan. Sen bambaşkaydın be kızım. Sen öyle güzel bir melektin ki. Seni başka birinin yanına emanet ederken öyle üzüldüm ki. O akşam zaten gözlerinden okunuyordu bu gidişi anladığın. Sen hissettin her şeyi. Çok özlüyorum seni. Aklımdasın, rüyalarımdasin, kalbimdesin.. Tanıdığım en güçlü ruhsun benim. Yapamaz dediğim şeyleri bana hayretle yaptığını gösterdin. Bazen hayatta yapamayacağımi düşündüğüm şeyler olduğunda seni getiriyorum aklıma. Sen benim güçlü yanımsın hera. Sen benim cennetin var olmasını isteme sebebim bile olabilirsin. Çünkü bu hayatta belki de ancak orada gorebileceğim seni. Seni öyle seviyorum ki, nefes aldığım sürece hatrimda hep bir yerlerde olacaksın. Umarım olduğun yerde iyisindir ve umarım sana olan sevgim seni de daha güçlü kılar. 🤍
Oğlumuz
"Sen bizden ayrılıverdin. Sevgimiz arttıkça sen biraz daha tedirgin oluyordun. Ben bunu anlıyordum: Sen bunda biraz da hürriyetine tecavüz buluyordun. Fakat annen...
Ben biliyorum: Sen, artık odaların bu döşeniş tarzını, hatta bu evi beğenmiyorsun... Uçmayı öğrenmiş bir serçe yavrusu gibi, gözün başka dallarda. Senin düşündüğün, kimbilir ne
Sayfa 17Kitabı okudu
