Lâkin gene de benim bilemediğim bir şeyler var: Ben, meselâ ve hâlâ, nasıl tanışılır, nasıl kaynaşılır, nasıl hoşlanılır, bilmiyorum. Aşk, nasıl olur da -bir patlama gibi- iki hayata birden ve hiç düşünülmezken, ayni kuvvetle, ayni tarzda hükmeder, bilmiyorum. Ve, dizlerinin dibinde ağlayan, ölümü senden, yalvara yalvara, istiyen... nasıl olur da, bir gün, bırakır, gider... bilmiyorum.