İnsan sinemada sadece 'ne oluyor'u değil, aynı zamanda 'ne oldu', 'ne oluyor' ve 'ne olacak'ı aynı ânda izlemektedir. Yani insan sinemayı üç zamansal boyutuyla izlemekte ve gördüğü parçaları kendi beyninde toplayıp onlardan anlamsal bir bütün çıkarmaktadır. Fotoğrafın zamansal boyutuysa çok farklıdır. Bu bağlamda sinemasal eylem, fotoğraf, resim veya heykele nazaran sınırlıdır. Çünkü sinema bir yerde başlayıp bir yerde bitiyor. Yani eylem olarak mutlaka sona eriyor. Oysa fotoğraf bir yerde başlamadığı gibi hiç bitmiyor, gözleriniz açık olduğu sürece....
Sayfa 121Kitabı okudu
Herkesin 'tek tip' davranış içerisinde bulunduğu kütüphane birden bir depremle sarsılmaya başlasın. Böylece farklı insanların, farklı davranışlarda bulunacakları görülecektir. Büyük bir olasılıkla kütüphanedeki ezici çoğunluk paniğe kapılıp canını kurtarmak için kapıya koşacak ve belkide depremin vereceği zarardan fazlasını kendi kendilerine birbirini ezerek verecektir. Küçük bir azınlık panik halinde olan insanları bağırarak yönlendirmeye ve sakin olmaya çağıracaktır. Küçük azınlığın bir kısmı pencereleri kırıp çıkış yolu açmaya çalışacak ve kurtarıcı rolüne soyunacaktır. Biri korkudan bayılacak, diğer biriyse altına kaçıracaktır. Ve bütün bu karmaşa içerisinde biri, hiçbir şey olmamış gibi kitabını okumaya devam edecek ve çatlayan tavandan kitabına dökülen kumları silkeleyip şöyle bir yukarıya bakacak ve kumların dökülmediği masanın öbür kenarına hafifçe kayacaktır, vs... İşte karakter budur ve kendini en iyi şekilde, en dinamik olaylarda belli eder.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
İlkel sanatçı, dünyayı gözlerinin gördüğü gibi kopyalamıştır. (...) Fakat günümüzün modern sanatçısı, dünyayı kopyalamak yerine onu yeniden yaratmakla yükümlüdür. Ve günümüz sanatının estetik kaygıları eskiye nazaran çok farklı olmakla birlikte çok yönlü ve çok anlamlıdır. En önemlisi, bugünün sanatçısı artık bilim ve felsefedeki gelişmelerin bilincinde olan bir sanatçıdır ve sanatında dünyayı yeniden yaratmakla, onu değiştirmeyi hedeflemektedir.
Gercek şu ki, sanat hiçbir şekilde formüllerle icra edilemez.. Bu bakımdan sanatın kurallarını bilmek, her bakımdan sanat icra etmekten ziyade, onu anlamak ve analiz etmek için gereklidir. Fakat bir sanat yapıtı, herkesten önce, onu meydana getiren sanatçı tarafından anlaşılmalı ve analize tabi tutulmalıdır.
Eğer senaryo, herhangi bir düşünceyi dile getirmiyorsa veya senaryodaki düşünce zayıf yahut yüzeysel kalıyorsa, söz konusu senaryoyu hiçbir biçim kurtaramaz. Buna göre, senaryo yazımında dünya anlayışının betimselliği önceliklidir. Bu dünya anlayışı, senaryo yazımı bittikten ve her şey biçimlendikten sonra değil de henüz yazım sürecinde, yani senaryonun ilk taslağında, atılan ilk adımlarda ve gelecekteki sinema yapıtının bütün episodlarında kendini hissettirmelidir...
Yaratıcı düşüncenin doğuşu ve biçimlenmesi sürecinin, koşullu olarak üç safhada meydana geldiğini düşünebilirsiniz. Birinci safha 'sarsılma' (aşırı heyecan), ikinci safha tasavvur etme', üçüncü safha ise 'canlandırma' safhasıdır. Birinci safhada, senaryo yazarının ileride yazmayı düşündüğü senaryonun materyaliyle tanışması olağanüstü bir öneme sahiptir. Fakat, sıradan olan yüzeysel bir tanışma sağlambir senaryonun yazımı için yeterli değildir. Senaryo yazannın, üzerinde çalışacağı senaryonun materyalini bir de duygusal yönden hissetmesi ve onu özümsemesi gereklidir.Üzerinde çalışma yaptığı materyali özümsemeden senaryoyazmaya kalkışan bir senarist, kendi başına bağımsız ve özgün bir dünya yaratamaz. İlk bakışta yaratmış gibi görünsebile, okuyucuyu veya izleyiciyi o dünyaya sokamaz. Oysa izleyicinin sanatçının dünyasına sokulması, filmi izleme devamlılığı açısından çok önemlidir. Bundan dolayı, materyalsenaryo yazarını heyecanlandırmalı ve bunun sonucundayazar bir sarsıntı geçirmelidir. Dikkat edilirse, çok kısa, şematik ve belirli bir dereceye kadar gelecekteki senaryonunrasyonel bir başlangıcı olmasına rağmen, senaryo yazım planının (senaryo librettosu veya treatment) veya özetinin (synopsis), gelişmesi mümkün olan ve ileride ürün verebilecektohumlar içerdiği ve de yaratıcısının duygusal dünyasını yansıttığı görülebilir.
Reklam
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.