bizim çılgınlığımız tablolar, heykeller içindir; daha pahalıya mal olan aptallarız biz. oysa onlar, kıyıda buldukları kaygan taşlar biraz alacalı oldu mu mutlu olurlar.
'ah , genç kız, sana nasıl bir adla sesleneyim ben?
yüzünün ifadesi, sesin çünkü benzemiyor bir insana.
kim olursan ol, merhametli ol bize, hafiflet ağır çabamızı.'
kim gizlice altın tabakta yemek yer? kim kırlarda bir ağacın gölgesine uzanıp da lüksünün görkemini sergiler? hiç kimse kendi gözleri için pırıl pırıl parlamaz; çok az kişi hatta yakınları olsa bile. herkes kusurlarının gösterişini bakan gözlerin kalabalığına göre ayarlar. evet öyledir, çılgınlığımızın nedeni kışkırtıcı bir hayranı, bir suç ortağı olmasıdır.
Gördüğün her şey zamanla birlikte koşar, gördüğümüz hiçbir şey olduğu gibi kalmaz; ben bile her şeyin değiştiğini söylerken değiştim şu anda. Şu söz Herakleitos'un: "Aynı ırmağa iki kez hem giriyoruz hem girmiyoruz."