Var mı daha ağır yük zamanı çekmek kadar.
Yaşama sebebimsin, su kadar, ekmek kadar.
Ayrılığın, özlemin… her şeyin bir hazzı var.
Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar.
Özür dilerim. Benim için de çok ani oldu. Sadece doğru zamanı bekledim, neler olduğunu anlamak zorundaydım. Emin olmak zorundaydım. Seni istemediğim için değildi, ne yapacağımı bilemedim içindi.
Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için hakiki ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemeti yok eden olacaksın, önüne sonsuz engeller yığacaklardır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız ve hiç kabul ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyük derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.
Sen beni sevdiğini sanmışsın o kadar.
Kinini sinirini benden çıkarmışsın da anlamak geç oldu.
Kimsede yaşayamadığını bende yaşadın da tatmin olamadın.
Kim taradı, boyadı O saçlarını senin,
Düşündüm düşündüm de hünkarım ben ne emekler vermişim meğer.
Kimselere yapmadığımı sana yapmış, kimseleri sevmediğim kadar seni sevmişim.
Yazık etmişim kendime doldurmuşum cebine bütün kurşunları da seni sevmişim.
Her şeye rağmen sevmişim.
Şimdilerde akşamları seni özlüyor. Sabahları sana kin tutar hale gelmişim.
Seni bulmaktan önce aramak isterim.
Seni sevmekten önce anlamak isterim.
Seni bir yaşam boyu bitirmek değil de,
Sana hep, hep yeniden başlamak isterim.