Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu
Sen sevgimin en derin yarasısın.
''Seni yollarca, şehirlerce uzağından sevdim. Seni kelimelerce, şiirlerce yakınından sevdim. Seni dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp da yazdığın mektuplarca sevdim. Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından. Seni sevmek, ait olduğun gökyüzünde seni özgür bırakmaktı. Sevmek, ruhumun tek sahibi olan
Reklam
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Bir kaç küçük anı ve hatıra. Herşey bunun için. "Hatıra" Garip bir kelime. Artık yok ama önemli değil. Olması yeter. Gibi ya da değil. Ya sevinç ya utanç. Sanki sonsuz bir yorgunluk. Ben yapamadım der gibi. Çalıştım ama olmadı. Evet tek hayalim buydu ama olmadı. Ya da bu muydu? Sessizlik. Hayır ses değil. Vicdani bir sessizlik. Boşluk. Ölüm gibi ama değil. Hangisi daha zor. Bir davaya bile sahip olamayıp, sahip çıkmadıktan sonra nefes bile zor. En zorunda ve EN ZORUDA hayatını başkaları görür de ne der diye yaşamak. Hayır YAŞAYAMAMAK! Yaşamamak, nefes alamamak. Bir daha kimseyi sevemek, güvenememek. Evet doğru kelime bu SONSUZ BİR YORGUNLUK Artık nefes almak istiyorum. Ben de sevmek istiyorum. Ben de hedeflerim olsun istiyorum. Ve ben KENDİM olmak istiyorum. O kendim olduğum yılları istiyorum. Ben artık beni kimse sevmese de ben buyum demek istiyorum. Korkmak değil; kendimi, ailemi, arkadaşlarımı sevmek, ben buyum demek istiyorum. Mükemmel değilim ve olmaya çalışmaktan yoruldum. Küçük Zeynep'e başardın demek istiyorum. Sabrettin ve başardın. Ve şunu da biliyorum ki 25 yaşım için hâlâ çocuğum :) Her sene notlarım, yazılarım düzelir mi acaba diye bakıyorum ama yok aynıyım. Yani.. Galiba...
Ne zaman kafam bir fikre saplansa ve oradan çıkamasam, kendimi çocuk gibi kandırıyorum. “Gel bak sana bir şey göstereceğim” deyip, oradan uzaklaştırıyorum kendimi. Olmayacak alakasız bir işle uğraşmaya başlıyorum. Mesela bulaşık yıkıyorum ya da oturup çocuklarla oynuyorum, açıp kitap okuyorum. Müziğin sesini açıp dans ediyorum. Dışarı kahve
1.000 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.