Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
tutsak serçeler nasıl çarpar kendini duvarlara nasıl aydınlığa büyür kuytudaki bitkiler özgürlük diye titrer varlığının her zerresi varsa da yoksa da tutuklunun bir siyah mendildir ölüm kuşatmış gözlerini gizler çatlayan tohumu serpilen tomurcuğu içindeki yalçın uçurumlardan çıplak bir dev gibi ayağa kalkan yaşamaksa da tutuklunun
"Ağaç artık yatay, diye düşünüyor havadaki serçeler, bi işe yaramaz. Ağacın yanındaki şu adam dikey, ama o da çok kederli. Bu keder ile koynunda serçeleri değil, olsa olsa yırtıcı kuşları saklar."
Sayfa 71 - İletişimKitabı okudu
Reklam
İyinin ve kötünün arasında Sağıma ve soluma Göktekine ve yerdekine Yalpa vururken düşlerim bir bulut içinde Ölüme hasret serçeler geçti çölümden Susuzlukları Aynı ben
Sayfa 44
Yorgun çayırlar serçeler, yorgunum Nasıl taşısam ellerimi şimdi Damda saçakta bacada bir mavi Sallana sallana uyur
Sayfa 12
Yürüdü düşünceleri bozbulanık Ürkek serçeler geçti başının üstünden Bir büyük şehrin kalabalığında Yaşadığını duyuyordu her şeye rağmen
Sayfa 17
Ağaç artık yatay, diye düşünüyor havadaki serçeler, bir işe yaramaz. Ağacın yanındaki şu adam dikey, ama o da çok kederli. Bu keder ile koynunda serçeleri değil, olsa olsa yırtıcı kuşları saklar.
Sayfa 71 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Güneş değil, inandım. Serçeler başlatıyor sabahı. (Şükrü Erbaş)
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.