Benim çizdiğim rotada ne iskele vardı ne sancak. Ne aşk ne de merhamet. Beşeri duygular benim çizdiğim inandığım ve yürümek istediğim karanlık yolda ya hendek olurdu ya da tümsek.
Kadınlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde "yetim-öksüz" kalan çok olur.
Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış, küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler.
Çekmecenin dibinde artık kimsesizdir eski tarak.
Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar.
Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur saksıların. Sık sık boynunu büker "sarıkız"...
—