Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Neden bazı insanlar daha dürtüseldir?
Beyninizin baskınlığı değerlendirmekte uzmanlaşan antik parçası, başka insanların size nasıl davrandığını izler. Bu kanıttan yola çıkarak değerinizi saptar ve size bir statü tahsis eder. Çevreniz size az değer biçiyorsa, sayaç, serotonin erişimini kısıtlar. Bu, sizi duygu üretebilecek her tür durum ya da olaya, bilhassa olumsuzsa, fiziksel ve
Sayfa 62
Zirve ve Dip
Beyninizin baskınlığı değerlendirmekte uzmanlaşan antik parçası, başka insanların size nasıl davrandığını izler. Bu kanıttan yola çıkarak değerinizi saptar ve size bir statü tahsis eder. Çevreniz size az değer biçiyorsa, sayaç, serotonin erişimini kısıtlar. Bu, sizi duygu üretebilecek her tür durum ya da olaya, bilhassa olumsuzsa, fiziksel ve
Sayfa 59
Reklam
Belirli bir kimyasalın (vücudun içinde veya dışında üretilen) belirli bir hissin oluşumuna neden olduğunu bilmenin, bu sonucu ortaya çıkaran mekanizmayı bilmekle aynı şey olmadığını anlamak önemlidir. Bir maddenin belirli sistemlerde, devrelerde, reseptörlerde ve bazı nöronlarda etkili olduğunu bilmek, neden mutlu ya da üzgün hissettiğinizi açıklamaz. Maddeler, sistemler, devreler, reseptörler ve nöronlar ile hisler arasında bir işleyiş ilişkisi kurar, ancak size birinden diğerine nasıl geçiş yaptığınızı anlatmaz. Bu, sadece bir açıklamanın başlangıcıdır. Mutlu ya da üzgün hissetmek, sürmekte olan beden durumlarının nöronal temsilindeki bir değişime büyük ölçüde karşılık geliyorsa, o halde bu açıklama, kimyasalların bu nöronal temsillerin kaynakları -ana bedenin kendisi -ve faaliyet modelleri bedeni temsil eden nöronal devrelerin birçok seviyesi üzerinde etkili olmasını gerektirir. Hislerin nörobiyolojisini anlamak, ikincisinin anlaşılmasını zorunlu kılar. Mutlu veya üzgün hissetmek aynı zamanda, kısmen düşüncelerinizin işlediği bilişsel biçimlere karşılık geliyorsa, bu durumda mevcut açıklama aynı zamanda, kimyasalların, imgeleri üreten ve manipüle eden devreler üzerinde aktif rol oynamasını gerektirir. Bu, depresyonu genel anlamıyla, serotonin veya norepinefrinin var olup olmadığına indirgeyerek açıklamanın -ki bu, Prozac döneminde popüler bir açıklamadır- kabul edilemez derecede üstünkörü olduğu anlamına gelir. Antonio R. Damasio
İnsan okuyacak bunu.
Belirli bir kimyasalın (vücudun içinde veya dışında üretilen) belirli bir hissin oluşumuna neden olduğunu bilmenin, bu sonucu ortaya çıkaran mekanizmayı bilmekle aynı şey olmadığını anlamak önemlidir. Bir maddenin belirli sistemlerde, devrelerde, reseptörlerde ve bazı nöronlarda etkili olduğunu bilmek, neden mutlu ya da üzgün hissettiğinizi açıklamaz. Maddeler, sistemler, devreler, reseptörler ve nöronlar ile hisler arasında bir işleyiş ilişkisi kurar, ancak size birinden diğerine nasıl geçiş yaptığınızı anlatmaz. Bu, sadece bir açıklamanın başlangıcıdır. Mutlu ya da üzgün hissetmek, sürmekte olan beden durumlarının nöronal temsilindeki bir değişime büyük ölçüde karşılık geliyorsa, o halde bu açıklama, kimyasalların bu nöronal temsillerin kaynakları -ana bedenin kendisi -ve faaliyet modelleri bedeni temsil eden nöronal devrelerin birçok seviyesi üzerinde etkili olmasını gerektirir. Hislerin nörobiyolojisini anlamak, ikincisinin anlaşılmasını zorunlu kılar. Mutlu veya üzgün hissetmek aynı zamanda, kısmen düşüncelerinizin işlediği bilişsel biçimlere karşılık geliyorsa, bu durumda mevcut açıklama aynı zamanda, kimyasalların, imgeleri üreten ve manipüle eden devreler üzerinde aktif rol oynamasını gerektirir. Bu, depresyonu genel anlamıyla, serotonin veya norepinefrinin var olup olmadığına indirgeyerek açıklamanın -ki bu, Prozac döneminde popüler bir açıklamadır- kabul edilemez derecede üstünkörü olduğu anlamına gelir.
Sayfa 198 - Duygular ve HislerKitabı okudu
Bazı hormonlar (erkeklerdeki yüksek testosteron ya da düşük serotonin seviyesi gibi) ya da kaynakları ele geçirmek için başkalarıyla rekabet etmemizi sağlayan ve her şeyin ötesindeki amacı hayatta kalmak olan “bencil genler” önerilerek bazen savaşın “doğal” olduğu söyleniyor. Ancak bu görüşle çelişen iki önemli gerçek var. Birincisi, savaş diğer hayvanların kesinlikle bilmediği bir olgu. Goriller ve şempanzeler gibi saldırgan davranışlar sergileyen bazı primatlar var, ancak saldırganlıkları kesinlikle insanın savaş tutkusuyla kıyaslanamaz. Onlar bu davranışları, sadece doğal yaşam alanları tehdit edildiğinde sergiliyorlar.
Serotonin Kaynakları
(Aslında kümes hayvanı eti, balık, yumurta, avakado ve diğer taneli sebzeler de birer kaynaktır.) Serotonin artışı sağlamanın tercih edilen yöntemiyse bir sürü ilaç almaktır.
Sayfa 132