Bunun gerçekte bir Ademiyet ve medeniyet meselesi olduğu fikrini ben de uyandırdı. Beden, hakikatten çağın dokusunu taşıyan, kültürel tasvir ve tasarımların üzerinde vücut bulduğu bir tablodan daha fazlasıydı.
Bugün beden, modernitenin hem göz alıcı hem de körleştirici tezahürü mahiyetinde. Göz alıcı çünkü çok parlak, cilalı ve ışıkları altında. Körleştirici çünkü her zaman ve her yerde.
Bir zamanlar ağırlıkla sağlık meseleleriyle anılan beden, bugün her türlü manipülasyona açık doğasıyla yersiz ve amorf bir varlığa, daha da önemlisi sunum-yoğunluklu muhteva-yoksulu küresel dönüşümü gönderme yapar.
Ayna toplumun beğenilerini yüklenmiş gözdür. Bu aynada insanlar kendilerini izler, izlettirir ve kendileri ile diğerleri arasında kapatılması gereken boşluklara idrak eder.
Her yanından parçalanan, dökülen “özne” bütünün çimentosu olma sıfatını artık taşıyamaz.
“Kapitalist pazarın körüklediği korkular, (ölüm, fakirlik, zayıf karekterler) endişeler ve bunun yol açtığı acılar, pazarın sürmesi için vazgeçilmez olan tüketici davranışını ortaya çıkarır ve besler.”