Aklımın ve kalbimin sende vazgeçemediği neyin var ? Şunu şuan anlıyorum canım sevgilim , ben seni değil de sana yüklediğim anlamları sevmişim. Sana kendimden bir şeyler katmışım ve seni değil, sendeki beni sevmişim. Şimdi ne ben sendeyim ne de sen bende aynı sensin. Yokluğun artık eskisi gibi acıtmıyor canımı.
Yokluğun artık yoklamiyor kalbimi ve aklımı. Karıştırmıyor aklımı ya da kurcalamiyor aklımı senin ne yaptığın nasıl olduğun... bensiz nasıl geçiyor günlerin diye merak etmiyorum mesela,
iyi misin,
aç mısın ,susuz musun ?
Ağrın sızın var mı? Merak etmiyorum. Ama sen yine de iyi ol sevgilim. Küçük kalbimin büyük sevdası. O yere göğe sığdıramadığım koskoca olan kalbin kadar ruhuda kötü olan canım sevgilim. Özleyemiyorum seni ama sesin hala kulağımda çınlıyor. Belki de çok özledim. Sesini unutmamak için her şeyi deniyorum. Her cümleni tekrarlıyorum, bütün hücrelerim dahil. Bir koro şeklinde aynı şeyleri tekrar ediyoruz...
Seni soranlar oluyor ve ben her şey yolundaymış gibi rol yapıyorum yapabildigimce, bilirsin ben rol yapamam. Gülüp geçiyorum çoğu zaman. Ağlarken gülüyorum ki , güldüğümü düşünsünler ve neden ağlıyorsun diye sormasınlar bunu çok istiyorum. Aklım dönüp dolaşıp Göz göre göre söylediğin yalanlara takılıyor , şimdi çok daha net görüyorum söylediğin yalanları. Şunu da bilmeni de isterim sevgilim, ben sana aptal olduğum için değil sana inanmak istediğim için, seni senden bile çok sevdiğim için inandım.