Ölümün olduğu bir dünyada hiçbir şey çok da ciddi değildir. Diyerek müthiş psikoloji yazarlarımızla keyifli bir yolculuğa başlıyoruz. Kitabımızın ilk sayfası bizi sevmek mi? sevilmek mi? Sorusuyla karşılarken sevilmenin, sevebilmenin tatlı güzelliği ile Eric Fromm bizlere sevgiyi inşa etmek için emek vermeniz gerekiyor ve sevginin olduğu yerde
Çoğumuzun bildiği, sevgi neydi repliği ve müziğiyle hafızalara kazınmış yeşilçam filmimizin kitap yorumuyla geldim. Çok inceleme yapan biri olmasam da bu kitaba kayıtsız kalamadım. Filmi de ilk defa kitabı bitirdikten sonra izledim. Kesinlikle önce kitabının okunmasını tavsiye ediyorum :)
Türkan Şoray bir röportajında filmin sonunda Asya'nın (kitapta Asel) İlyas'a dönmesini isteyip bu konuda ısrar ettiğini ancak Cemşit (kitapta Baytemir) konusunda kendisini ikna ettiklerinden bahsetmiş. Bugün iyi ki Asya Cemşit'e gitmiş, eğer İlyas'a gitmiş olsaydı film efsane olmayacaktı demiştir.
Sahiden de onca yaşattığı şeyden sonra İlyas seçilmeyi hak etmiş miydi? Bence hayır. Çünkü sevmek kamyona yazı yazmak değil; sahiplenmekti, güvende hissettirmekti. Öyle seviyorum diye yola çıkıp yolda bir başına çocuğuyla bırakmak değildi. Aldatmak hiç değildi. Ne olursa olsun yanında olabilmekti. O yüzden sevgi emekti...
Kitapta yer almasa da filmin son sahnesindeki şu sözlerle bitirmek istiyorum:
“Sevgi neydi? Coşkun akan dere, sonbahar rüzgarı ile ürperen yapraklar, cama vurup dağılan yağmur damlaları, bir yürek çarpıntısı. Sonunda coşkun dere durulur, yapraklar kurur dökülür, yağmur diner güneş çıkardı. Sevgi neydi, sevgi sahip çıkan, dost sıcak eli. İnsan emeğiydi. Sevgi iyilikti, dostluktu, sevgi emekti."
Sevmek mi sevilmek mi? Bu soru kitabı okumadan önce bana sorulduğunda sevilmek derdim ama bana farklı bir bakış açısı oluşturdu ve cevabımı değiştirdi. Sevilmek için çok uğraşıyoruz. Bana sevginin ne demek olduğunu öğretti diyemem ama kusurlu sevme biçimlerini ve doğru sevginin ne demek olduğunu öğreten, dilinin sade sıkılmadan okuduğum sevdiğim bir kitap oldu. Sevginin; bilgi, emek, ve düşünce disiplini olduğunu. Korkunun olduğu yerde sevginin olamayacağını. İnsan beyninin örüntüler ile çalıştığını ve yargının bir sevme kusuru olduğunu her zaman hatırlayacağım. Sevgi benim için artık mutluluk, huzur ve denge. Sevgi neydi? Sevgi iyilikti, dostluktu. Sevgi emekti.